el-ḩidc ~ اَلْحِدْجُ

Kamus-ı Muhit - الحدج maddesi

اَلْحِدْجُ [el-ḩidc] (ḩâ’nın kesriyle) Yüke denir, حِمْلٌ [ḩiml] maʹnâsına ki Fârisîde bâr denir; yukâlu: شَدَّ عَلَى الْبَعِيرِ الْحِدْجَ أَيِ الْحِمْلَ Ve mihaffe tarzında nisvâna mahsûs bir merkûb adıdır. Cemʹi حُدُوجٌ [ḩudûc] gelir ve أَحْدَاجٌ [aḩdâc] gelir.

اَلْحَدَجُ [el-ḩadec] (fethateynle) Ebûcehil karpuzuna denir, حَنْظَلٌ [ḩanżal] gibi. Ve kavunun küçük tâze düvleğine denir ki kelek dahi derler. Ve tâzece olan قُطْبٌ [ḵuṯb] ve baʹzı nüshaya göre عُطْبٌ [ʹuṯb] nâm nebâtın dikenlerine denir. قُطْبٌ [ḵuṯb] pamuk ağacına denir ve عُطْبٌ [ʹuṯb] çoban tarağı dedikleri nebâttır ki ikisi de dikenli olur ve bunda ḩâ’nın zammıyla da câ΄izdir.

اَلْحَدْجُ [el-ḩadc] (ضَرْبٌ [ḋarb] vezninde) Deveye حِدْجٌ [ḩidc]-i mezbûru yükletmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَدَجَ الْبَعِيرَ حَدْجًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا شَدَّ عَلَيْهِ الْحِدْجَ Ve vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَدَجَهُ إِذَا ضَرَبَهُ Ve bir kimseye vurmak için ok atmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَدَجَهُ بِالسَّهْمِ إِذَا رَمَاهُ بِهِ Ve bir kimseye töhmet-i gayr-i vâkıʹa isnâd eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: حَدَجَهُ بِالتُّهَمَةِ إِذَا حَمَلَهَا عَلَيْهِ وَرَمَاهُ بِهَا Ve müşterîye gabn ve tagrîr ilzâm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: حَدَجَهُ بِبَيْعِ سَوْءٍ وَبِمَتَاعِ سَوْءٍ إِذَا أَلْزَمَهُ بَيْعًا غَبَنَهُ فِيهِ Esâs’ın beyânına göre حَنْظَلٌ [ḩanżal] maʹnâsında asldır, maʹânî-i sâ΄ire ondan müteferriʹdir. Meselâ حِدْجٌ [ḩidc] ve حِدَاجَةٌ [ḩidâcet] ki merkûb-ı mezkûrdur, deveye nisbet acı olmakla ıtlâk olunmuştur. Ve

حَدْجٌ [ḩadc] (ḩâ’nın fethiyle) Bir kimseye حَنْظَلٌ [ḩanżal] atmaktır, baʹdehu hakîkî ve maʹnevî nesne atmakta istiʹmâl olunmuştur. Kezâlik vurmak ve gabn eylemek, merâretleri ʹalâkasıyla ahz olunmuşlardır.

Vankulu Lugatı - الحدج maddesi

اَلْحِدْجُ [el-ḩidc] (ḩâ’nın kesriyle) Yük, حِمْلٌ [ḩiml] maʹnâsına. Ve مِحَفَّةٌ [miḩaffet] gibi bir nesnedir ki üzerine ʹavretler biner.

اَلْحَدَجُ [el-ḩadec] (fethateynle) Karga düğleği. Ve ebû cehl kavunu dedikleri nesne, kaçan ki pekiyip muhkem olsa, حَنْظَلٌ [ḩanżal] maʹnâsına.

اَلْحَدْجُ [el-ḩadc] (ḩâ’nın fethi ve dâl’ın sükûnuyla) Deve üzerine حِدْجٌ [ḩidc] yükletmek; yukâlu: حَدَجْتُ الْبَعِيرَ أَحْدِجُهُ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا شَدَدْتَ عَلَيْهِ الْحِدْجَ Ve yük bağlayıp yükün denklerin berâber etmeğe dahi derler. Ve nazar salmak maʹnâsına da gelir; yukâlu: حَدَجَهُ بِبَصَرِهِ يَحْدِجُهُ حَدْجًا إِذَا رَمَاهُ Ve atmak maʹnâsına da gelir; yukâlu: حَدَجَهُ بِسَهْمٍ وَحَدَجَهُ بِذَنْبِ غَيْرِهِ إِذَا رَمَاهُ بِهِ Yaʹnî gayrın günâhını ona isnâd eylese.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı