el-ḩarz ~ اَلْحَرْزُ

Kamus-ı Muhit - الحرز maddesi

اَلْحَرْزُ [el-ḩarz] (ḩâ’nın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Hıfz eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: حَرَزَهُ حَرْزًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا حَفِظَهُ ʹAlâ-kavlin bunun aslı حَرْسٌ idi, sîn zây’a ibdâl olundu.

اَلْحَرَزُ [el-ḩarez] (fethateynle) Ödüle denir; yukâlu: أَخَذَ الْحَرَزَ أَيِ الْخَطَرَ Ve şol mahkûk cevze denir ki çocuklar onunla oyun oynarlar; tekûlu: رَأَيْتُهُ يَلْعَبُ بِالْحَرَزِ وَهُوَ الْجَوْزُ الْمَحْكُوكُ يَلْعَبُ بِهِ الصِّبْيَانُ Ve mutlakan muhriz ve mahfûz olan şey΄e denir. Bunda faʹal fethateynle bi-maʹnâ mufʹaldir; ve minhu’l-meselu: ḣوَاحَرَزَا وَأَبْتَغِي النَّوَافِلاَḢ Yaʹnî “Vay benim muhriz olan kadîm mâlıma ki hâlen ben ondan fevâ΄id ve zevâ΄id dahi me΄mûl ederim.” Mesel-i merkûm ribh taleb ederken sermâyeyi telef eden kimse hakkında darb olunur. Ve ḣوَا حَرَزَاḢ kelimesi aslda ḣوَا حَرَزَاهْḢ idi, hâ΄ hazf olundu ve elif yâ-yı izâfetten münkalibedir.

اَلْحِرْزُ [el-ḩirz] (ḩâ’nın kesriyle) Baʹzı âfât defʹi için ittihâz ve iltizâm olunan nüsha ve tılsım ve heykel makûlesine denir ki muhâfaza-i nefse vesîle olacak nesneden ʹibârettir; tekûlu: عَمِلْتُ لَهُ حِرْزًا أَيْ عُوذَةً Şârihin beyânına göre bu mâdde hıfz maʹnâsına mevzuʹ olmakla maʹnâ-yı mezbûr mecâzdır. Ve

حِرْزٌ [ḩirz] Kalʹa gibi muhkem ve metîn ve dest-res olması müşkil mahfûz mevziʹe ve penâh-gâha denir; yukâlu: لاَذَ بِحِرْزٍ أَيْ مَوْضِعٍ حَصِينٍ ve yukâlu: هَذَا حِرْزٌ حَرِيزٌ لِلتَّأْكِيدِ أَيْ حَصِينٌ مَنِيعٌ لاَ يُقْدَرُ عَلَيْهِ

Vankulu Lugatı - الحرز maddesi

اَلْحَرَزُ [el-ḩarez] (fethateynle) Şol جَوْزٌ [cevz]dir ki tehzîb olunup onunla sıbyân oyun oynarlar. Ve ʹArab tâ΄ifesinin misâlindendir bu ki eydürler: “وَا حَرَزَا وَأَبْتَغِي النَّوَافِلَا” Yaʹnî “Vây benim muharrez ve makbûl olan mâlıma hâlâ ki ben ondan fâ΄ideler dahi umardım!” Ve bu meseli şol kimse hakkında söyler ki fâ΄ide taleb ederken sermâyeyi zâyiʹ kıla. وَا حَرَزَا aslında وَا حَرَزَاهُ idi hâ hazf olundu demişlerdir, hâlâ ki bunda ihtilâf dahi olunmuştur.

اَلْحِرْزُ [el-ḩirz] (ḩâ’nın kesri ve râ’nın sükûnuyla) Ziyâde mahfûz olan yere derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı