اَلْبُجُّ [el-bucc] (bâ’nın zammıyla) Kuş palazına denir, فَرْخُ الطَّائِرِ [ferḣu’ṯ-ṯâ΄ir] maʹnâsına. Ve Zuheyr b. Cenâb nâm kimsenin kılıcı ismidir.
اَلْبَجُّ [el-becc] (bâ’nın fethi ve cîm’in teşdîdiyle) Yarmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَجَّ الْقُرْحَةَ بَجًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا شَقَّهَا Ve mızrakla dürtmek maʹnâsınadır ki murâd nâfiz olmayarak dürtmektir; yukâlu: بَجَّ فُلاَنًا إِذَا طَعَنَهُ بِالرُّمْحِ Ve ʹArablar otluk, davarı böğürleri mütevessiʹ olup çatlamak derecesinde tavlandırsa بَجَّ الْكَلَأُ الْمَاشِيَةَ derler, şakk maʹnâsından me΄hûzdur ki tevessüʹü dahi mutazammındır. Esâs’ta: وَمِنَ الْمَجَازِ قَوْلُهُمْ لِلْمَاشِيَةِ قَدْ بَجَّهَا الْكَلَأُ إِذَا فَتَقَ خَوَاصِرَهَا سِمَنًا ʹibâretiyle mersûmdur.
اَلْبَجُّ [el-becc] (bâ’nın fethiyle) Yarmak; yukâlu: بَجَّ الْقُرْحَةَ يَبُجُّهَا بَجًّا إِذَا شَقَّهَا Ve dürtmeğe dahi derler; yukâlu: بَجَّهُ بِالرُّمْحِ إِذَا طَعَنَهُ Ve
بَجٌّ [becc] Merʹâ davarı semirtmeğe dahi derler, bir haysiyyetle ki semizliğinden derisi yarıla; yukâlu: بَجَّهَا الْكَلَأُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı