اَلْخَرَّاجُ [el-ḣarrâc] (شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) خُرُوجٌ [ḣurûc]dan mübâlaga-i fâʹildir. ʹArablar ona وَلاَّجٌ [vellâc] kelimesini ki وُلُوجٌ [vulûc]dan mübâlagadır, damm edip mutasarrıf-ı umûr u ahvâl ve kesîrü’z-zarf ve’l-ihtiyâl olan kimseye ıtlâk ederler, hayâ ve mübâlât eylemeyip her mahalle duhûlün tarîkini bulmakla duhûl ve hurûc ile umûrunu tanzîm eylediği için; yukâlu: رَجُلٌ خَرَّاجٌ وَلاَّجٌ أَيْ كَثِيرُ الظَّرْفِ وَالْإِحْتِيَالِ
اَلْخَرْجُ [el-ḣarc] (ḣâ’nın fethi ve râ’nın sükûnuyla) ve
اَلْخَرَاجُ [el-ḣarâc] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde ve ḣâ’ların zammıyla câ΄izdir) إِتَاوَةٌ [itâvet] maʹnâsınadır ki emvâl-i nâstan cibâyet olunan meblagdır. خَرَاجٌ [ḣarâc] kelimesinin cemʹi أَخْرَاجٌ [aḣrâc] gelir, ve أَخَارِيجُ [eḣârîc] ve أَخْرِجَةٌ [aḣricet gelir, أَزْمَانٌ [ezmân] ve أَزْمِنَةٌ [ezminet] gibi; zâhiren أَخَارِيجُ [aḣârîc] cemʹü’l-cemʹdir.
اَلْخُرَاجُ [el-ḣurâc] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Mutlakan bedende çıkan kurhalara ve çıbanlara denir, yaʹnî verem-i hârrın mâddesi mütehallel olmayıp irin bağlasa ona خُرَاجٌ [ḣurâc] ıtlâk olunur. Ve baʹzı taʹlîkâtta mü΄ellifin burada اَلْخُرَاجُ اَلْقُرُوحُ ʹibâretine müfredi cemʹ ile tefsîr eylemekle Ṡiḩâḩ’ın bu makâmda ʹibâresi ondan evlâdır diye harf-endâzlık eylemiştir. Miṡbâḩ’ta musarrah olduğu üzere خُرَاجٌ [ḣurâc] cemʹ ve müfredi خُرَاجَةٌ [ḣurâcet] olmakla cemʹi cemʹ ile tefsîr olmuş olur.
اَلْخَرَجُ [el-ḣarec] (fethateynle) ve
اَلْخَرَاجُ [el-ḣarâc] (ḣâ’nın fethiyle) Yer haracı ve cizye ki kefereden alınır.
اَلْخُرَاجُ [el-ḣurâc] (ḣâ’nın zammıyla) Şol nesnedir ki bedende çıkar, çıban kısmından.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı