el-bidd ~ اَلْبِدُّ

Kamus-ı Muhit - البد maddesi

اَلْبِدُّ [el-bidd] (bâ’nın kesriyle) Misl ve nazîr maʹnâsınadır; yukâlu: مَا لَهُ بِدٌّ أَيْ مِثْلٌ

اَلْبَدُّ [el-bedd] (bâ’nın fethi ve dâl’ın teşdîdiyle) Ayırmak maʹnâsınadır; yukâlu. بَدَّ رِجْلَيْهِ بَدًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا فَرَّقَهُمَا Ve

بَدٌّ [bedd] Yorulmak, taʹab ve kelâl maʹnâsınadır; tekûlu: عَرَضَ لِي مِنْهُ بَدٌّ أَيْ تَعَبٌ Ve bir kimseyi bir nesneden keff ve menʹle baʹîd ve bertaraf eylemek maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: بَدَّ فُلاَنٌ صَاحِبَهُ عَنْهُ إِذَا أَبْعَدَهُ وَكَفَّهُ وَتَجَافَى بِهِ

اَلْبُدُّ [el-budd] (bâ’nın zammıyla) Sivrisineğe denir, بَعُوضٌ [baʹûḋ] maʹnâsına. Ve saneme denir ki Fârisî olan but lafzından muʹarrebdir. Cemʹi بِدَدَةٌ [bidedet] gelir, قِرَدَةٌ [ḵiredet] vezninde ve أَبْدَادٌ [ebdâd] gelir, أَقْرَادٌ [aḵrâd] vezninde. Ve put-hâneye denir, بَيْتُ الصَّنَمِ [beytu’ṡ-ṡanem] maʹnâsına. Ve hisse ve nasîb maʹnâsınadır.

Vankulu Lugatı - البد maddesi

اَلْبَدُّ [el-bedd] (bâ’nın fethiyle) Ayırmak; yukâlu: بَدَّهُ يَبُدُّهُ بَدًّا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ أَيْ فَرَّقَهُ Ve

بَدٌّ [bedd] Pâlânın eğrimin doldurmağa dahi derler; yukâlu: بَدَّ قَتَبَهُ يَبُدُّهُ وَهُوَ أَنْ تَتَّخِذَ خَرِيطَتَيْنِ فَتَحْشُوَهُمَا فَتَجْعَلَهُمَا تَحْتَ الْأَحْنَاءِ لِئَلَّا يُدْبِرَ الْحَشَبُ الْبَعِيرَ Yaʹnî iki sahtiyân pâresinin için doldurup pâlânın ağaçlarının altına komaktır, yağır etmesin diye.

اَلْبُدُّ [el-budd] (bâ’nın zammıyla) Sanem maʹnâsınadır; Fârisîden taʹrîb olunmuştur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı