البَدْأَةُ [el-bed΄et](bâ’nın fethi ve dâl’ın sükûnuyla) Bir şey΄e sâ΄ir kimselerden evvel başlamak maʹnâsına ismdir; yukâlu: لَكَ الْبَدْأَةُ أَيْ لَكَ أَنْ تَبْدَأَ قَبْلَ غَيْرِكَ Ve bunda bâ’nın zammıyla da lügattir. Ve
بَدْأَةٌ [bed΄et] Kurbân pâyına denir; yukâlu: أَهْدَى لَهُ بَدْأَةَ الْجَزُورِ أَيْ نَصِيبًا
البَدَاةُ [el-bedât] (bâ’nın harekât-ı selâsı ve dâl’ın feth ve meddiyle) ve
البَدَأَةُ [el-bede΄et] (fetehâtla) ve
الْمُبْدَأُ [el-mubde΄] (mîm’in zammı ve bâ’nın sükûnuyla) ve
الْمَبْدَأُ [el-mebde΄] (mîm’in fethiyle) ve
الْمَبْدَأَةُ [el-mebde΄et] (kezâlik mîm’in fethiyle) Evvel-i hâl ve ibtidâ-yı neş΄et maʹnâsına ismlerdir, niteki İbn ʹUdays, Bâhir nâm kitâbında bu maʹnâya sebt eyledi; yukâlu: كَانَ ذَلِكَ الأَمْرُ فِي بَدْأَتِنَا [مُثَلَّثَةُ الْبَاءِ] وَبَدَأَتِنَا وَمُبْدَئِنَا وَمَبْدَئِنَا وَمَبْدَئَتِنَا أَيْ فِي أَوَّلِ حَالِنَا وَنَشْأَتِنَا
اَلْبَدْأَةُ [el-bed΄et] (bâ’nın fethi ve dâl’ın sükûnuyla) Kumarda düşen pây.
البُدْأَةُ [el-bud΄et](bâ’nın zammı ile) Bir işe gayrıdan evvel başlamak.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı