ed-dilażż ~ اَلدِّلَظُّ

Kamus-ı Muhit - الدلظ maddesi

اَلْمِدْلَظُ [el-midlaż] (مِنْبَرٌ [minber] vezninde) ve

اَلدِّلَظُّ [ed-dilażż] (خِدَبٌّ [ḣidebb] vezninde) Şedîdü’d-defʹ olan kimseye denir; yukâlu: إِنَّهُ لَمِدْلَظٌ وَدِلَظٌّ أَيْ شَدِيدُ الدَّفْعِ

اَلدَّلْظُ [ed-ḋelż] (dâl’ın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Vurmak, ʹalâ-kavlin göğsüne kakmak maʹnâsınadır; yukâlu: دَلَظَهُ دَلْظًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا ضَرَبَهُ أَوْ دَفَعَهُ فِي صَدْرِهِ Ve sürʹatle geçip gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: دَلَظَ فِي سَيْرِهِ إِذَا مَرَّ مُسْرِعًا

Vankulu Lugatı - الدلظ maddesi

اَلدَّلْظُ [ed-delż] (dâl’ın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Vurup defʹ etmek; yukâlu: دَلَظْتُهُ أَدْلُظُهُ دَلْظًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا ضَرَبْتَهُ وَدَفَعْتَهُ Ebû ʹUbeyd rivâyeti üzere.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı