الزَّنَاءُ [ez-zenâ΄] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Gövdesi devşirmeli topaç bodura denir ve ekserî bevlini habs eden kişiye denir. Ve minhu’l-hadîs: “لاَ يُصَلِّيَنَّ أَحَدُكُمْ وَهُوَ زَنَاءٌ” أَيْ حَاقِنٌ لِبَوْلِهِ Mü΄ellif bunu جَبَانٌ [cebân] lafzıyla vezn eyleseydi, enseb idi. Ve bir mevziʹ adıdır.
اَلزَّنَانُ [ez-zenân] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) ve
اَلزَّنَاءُ [ez-zenâ΄] (tahfîf ve medd ile) Kısa gölgeye denir; yukâlu: ظِلٌّ زَنَانٌ وَزَنَاءٌ أَيْ قَصِيرٌ
اَلزِّنَا [ez-zinâ] (zây’ın kesri ve elifin kasrıyla) ve
اَلزِّنَاءُ [ez-zinâ΄] (medd ile) Harâm ferc tasarruf eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: زَنَى الرَّجُلُ زِنًا وَزِنَاءً إِذَا فَجَرَ
اَلزَّنَاءُ [ez-zenâ΄] (bi’l-fethi ve’l-meddi) Habs-i bevl eden kimse. Fi’l-hadîsi: “نَهَى أَنْ يُصَلِّيَ الرَّجُلُ وَهُوَ زَنَاءٌ” Ve kasîr olan nesne; yukâlu: رَجُلٌ زَنَاءٌ وَظِلٌّ زَنَاءٌ Ve dar yere dahi derler.
اَلزِّنَاءُ [ez-zinâ΄] (zâ’nın kesri ve elifin meddi ile ve kasrı dahi câ΄izdir) Nisâ΄ tâ΄ifesiyle fiʹl-i kabîh etmek. Ve kasr ehl-i Ḩicâz lügatidir. Kâlallâhu taʹâlâ: ﴿وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنَا﴾ (الإسراء، 32)Ve medd ehl-i Necd lügatidir; yukâlu: زَنَى يَزْنِي
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı