ez-zeym ~ اَلزَّيْمُ

Kamus-ı Muhit - الزيم maddesi

اَلزَّيْمُ [ez-zeym] (zây’ın fethiyle) Muhâtabı iskât edici söz söylemek maʹnâsınadır; yukâlu: زَامَ لَهُ يَزِيمُ وَيَزَامُ زَيْمًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالرَّابِعِ فَأَسْكَتَهُ أَيْ تَكَلَّمَ لَهُ بِكَلِمَةٍ فَأَسْكَتَهُ بِهَا

اَلزِّيَمُ [ez-ziyem] (عِنَبٌ [ʹineb] vezninde) Müteferrik ete denir ki aʹzâda müctemiʹ olmamakla zâhir olmaya; yukâlu: لَحْمُهُ زِيَمٌ أَيْ مُتَفَرِّقٌ يَعْنِي مُتَفَرِّقٌ فِي أَعْضَائِهِ لَيْسَ بِمُجْتَمِعٍ فِي مَكَانٍ فَيَبْدُنَ Ve perâkende dâbbelere denir. Kezâlik perâkende çapul ʹaskerine denir. Ve Câbir b. Ḩuyeyy et-Ṯaġlibî ve Aḣnes b. Şihâb fereslerinin ismidir. Ve bu ʹalemiyyet ve فِرْقَةٌ [firḵat] te΄vîliyle te΄nîs ʹilletleriyle gayr-i munsarıftır.

Vankulu Lugatı - الزيم maddesi

اَلزِّيَمُ [ez-ziyem] (zâ’nın kesri ve yâ’nın fethiyle) Şol müteferrik ettir ki bir mevziʹde cemʹ olmamağın zâhir olmaya; yukâlu: لَحْمٌ زِيَمٌ لَيْسَ بِمُجْتَمَعٍ بِمَكَانٍ فَيَبْرُزَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı