اَلسَّجُورُ [es-secûr] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) ve
اَلْمِسْجَرُ [el-miscer] (مِنْبَرٌ [minber] vezninde) Fırını ve tennûru ʹalevlendirip kızdırdıkları tutrağa denir; yukâlu: سَجَرَهُ بِالسَّجُورِ وَالْمِسْجَرِ أَيْ أَحْمَاهُ بِمَا يُسْجَرُ بِهِ التَّنُّورُ
اَلسُّجُورُ [es-sucûr] (zammeteynle) Nâkanın veledini arzû edip çağırması; yukâlu: سَجَرَتِ النَّاقَةُ سُجُورًا إِذَا مَدَّتْ حَنِينَهَا Ve حَنِينٌ [ḩânîn] ḩâ-i mühmelenin fethiyle ve nûn-ı evvelin kesri ve meddiyle şevk ve ârzû ile inletmek.
اَلسَّجُورُ [es-secûr] (sîn’in fethi ve cîm’in zammıyla) Tutrak ki onunla tennûru ʹalevlendirirler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı