es-suḩr ~ اَلسُّحْرُ

Kamus-ı Muhit - السحر maddesi

اَلسُّحْرُ [es-suḩr] (sîn’in zammıyla) Cermî-i Nahvî nakli üzere yüreğe denir, kalb maʹnâsına.

اَلسَّحْرُ [es-saḩr] (sîn’in fethi ve ḩâ’nın sükûnu ve fethiyle ve sîn’in zammıyla lügattir) Akciğere denir ki رِئَةٌ [ri΄et] dahi derler, Türkîde öyken taʹbîr olunur; yukâlu: كُلُّ ذِي سَحْرٍ يَتَنَفَّسُ وَهُوَ الرِّئَةُ Cemʹi سُحُورٌ [suḩûr] ve أَسْحَارٌ [esḩâr] gelir ve minhu’l-meselu; yukâlu: “فُلاَنٌ إِنْتَفَخَ سَحْرُهُ” وَ”انْتَفَخَتْ مَسَاحِرُهُ” إِذَا عَدَا طَوْرَهُ وَجَاوَزَ قَدْرَهُ [Ve] مَسَاحِرُ [mesâḩir] burada gayr-i kıyâs üzere سَحْرٌ [saḩr]ın cemʹidir, hüsn ve mehâsin gibi sâ΄ir ahşâ΄ iʹtibârıyla taglîben cemʹ olmuştur. Lisânımızda dahi hadd ve mikdârını tecâvüz ile bâlâ-pervâzlık edene şişkin taʹbîr olunur.

اَلسَّحَرُ [es-seḩar] (fethateynle) Subhtan yaʹnî tan yeri açılmazdan mukaddemce olan vakte denir, سَحَرِيٌّ [seḩariyy] ve سَحَرِيَّةٌ [seḩariyyet] dahi denir mübâlagaten nefsine nisbetle. Ve سَحَرِيَّةٌ [seḩariyyet] sehere nâzırdır ki hâ’yla vakt-i mezbûra denir, سَحَرٌ [seḩar]dan ahasstır; tekulu: أَتَانِي فِي السَّحَرِ وَالسَّحَرِيِّ وَالسَّحَرِيَّةِ أَيْ قُبَيْلَ الصُّبْحِ Ve

سَحَرٌ [seḩar] Beyâzı gâlib olan siyâha denir ki akçıl siyâh olur, vakt-i merkûma teşbîhledir; yukâlu: فِي لَوْنِهِ سَحَرٌ وَهُوَ سَحَرِيُّ اللَّوْنِ أَيْ فِيهِ بَيَاضٌ قَدْ عَلاَ السَّوَادَ Ve her şeyʹin ucuna ıtlâk olunur, niteki zikr olundu. Ve سَحَرٌ [seḩar] lafzının cemʹi أَسْحَارٌ [esḩâr] gelir.

اَلسِّحْرُ [es-siḩr] (sîn’in kesriyle) Mutlakan me΄hazı latîf ve dakîk olan şeyʹe denir, pes maʹrûf câdûluğa ve gözbağcılığa ıtlâk olunur, niteki zikr ve tafsîl olundu. Ve bu ismdir; yukâlu: فُلاَنٌ يَتَعَلَّمُ السِّحْرَ Ve kavluhu ʹaleyhi’s-selâm: “إِنَّ مِنَ الْبَيَانِ لَسِحْرًا” مَعْنَاهُ وَاللهُ أَعْلَمُ إِنَّهُ يَمْدَحُ الْإِنْسَانَ فَيَصْدُقُ فِيهِ حَتَّى يَصْرِفُ قُلُوبَ السَّامِعِينَ إِلَيْهِ وَيَذُمُّهُ فَيَصْدُقُ فِيهِ حَتَّى يَصْرِفَ قُلُوبَ السَّامِعِينَ أَيْضًا عَنْهُ Fıkralarda vâkiʹ zamîrler يَمْدَحُ ve يَذُمُّ kelimelerinin mutazammın oldukları مَدْحٌ ve ذَمٌّ lafzlarına râciʹdir. Ve

سِحْرٌ [siḩr] Masdar olur, câdûluk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: سَحَرَهُ سِحْرًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا عَمِلَ لَهُ السِّحْرَ Ve bir adama dubara ve reng ve hudʹa eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: سَحَرَهُ إِذَا خَدَعَهُ Ve ıraklaşmak maʹnâsınadır; yukâlu: سَحَرَ عَنْهُ إِذَا تَبَاعَدَ Ve erken kalkmak maʹnâsınadır; yukâlu: سَحِرَ الرَّجُلُ سِحْرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا بَكَّرَ

Vankulu Lugatı - السحر maddesi

اَلسُّحْرُ [es-suḩr] (sîn’in zammıyla ve ḩâ-i mühmelenin sükûnuyla) Öyken, ciger maʹnâsına.

اَلسَّحْرُ [es-saḩr] (sîn’in fethi ve ḩâ’nın sükûnuyla) Kezâlik öyken maʹnâsınadır.

اَلسَّحَرُ [es-seḩar] (fethateynle) Subhtan evvelce olan zamândır; tekûlu: لَقِيتُهُ سَحَرَ يَا هَذَا Kaçan o gecenin seheri murâd olsa, lâ-yansarıf olur, zîrâ muʹarref bi’l-lâmdan maʹdûl olur, zîrâ سَحَرُ [seḩar] bu hînde maʹrife olur ne denli izâfetten ve lâm-ı taʹrîften mücerred ise, nitekim اِبْنُ الزُّبَيْرِ [ibnu’z-zubeyr] اَبْنَاءُ زُبَيْرٍ [ebnâ΄u zubeyr]den birine galebe etmiştir, hattâ eger سِرْ عَلَى فَرَسِكَ سَحَرَ يَا فَتَى desen merfûʹ dahi etmezsin, zîrâ bu zarf-ı gayr-i mütemekkin olur. Ve eger سَحَرٌ [seḩar]la mutlakan “bukre” maʹnâsın dilesen munsarıf kılarsın, nitekim Bârî taʹâlâ buyurmuştur: ﴿إِلَّا آلَ لُوطٍ نَجَّيْنَاهُمْ بَسَحَرٍ﴾ (القمر 34) Ve eger سَحَرٌ [seḩar]la bir kimseye ʹalem vazʹ etsen yâhûd onu tasgîr etsen munsarıf kılarsın, zîrâ bu maʹdûl vezni üzere de değildir, آخَرُ [âḣar] gibi hemzenin ve ḣâ’nın fethiyle; tekûlu: سِرْ عَلَى فَرَسَكَ سُحَيْرًا وَإِنَّمَا لَمْ يَرْفَعْهُ لِأَنَّ التَّصْغِيرَ لَمْ يُدْخِلْهُ فِي الظُّرُوفِ الْمُتَمَكِّنَةِ كَمَا أَدْخَلَهُ فِي الْأَسْمَاءِ الْمُنْصَرِفَةِ

اَلسِّحْرُ [es-siḩr] (sîn’in kesri ve ḩâ’nın sükûnuyla) Efsûn, أُخْذَةٌ [uḣžet] maʹnâsına. Ve her nesnenin ki meʹhazı latîf olup dakîk ola, ona dahi سِحْرٌ [siḩr] derler; yukâlu: سَحَرَهُ يَسْحَرُهُ سِحْرًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ Ve

سِحْرٌ [siḩr] Aldamağa dahi derler; yukâlu: سَحَرَهُ بِمَعْنَى خَدَعَهُ Ve bir nesneden mütesellî ve fârig kılmağa dahi derler; taʹlîl ve telhiye maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı