اَلسِّرْطِمُ [es-sirṯim] (sîn’in kesriyle) Bu dahi ekûl adama denir. Gerçi mü΄ellif bunu mîm bâbında dahi sebt eylemiştir. Gâlibâ mîm’in ziyâdesiyle “س،ر،ط” mâddesinden me΄hûzdur diyen kavle mebnî burada dahi resm eylemiştir. Ve
سِرْطِمٌ [sirṯim] Nâtıkalı belîg ve sühan-ver kimseye denir; yukâlu: رَجُلٌ سِرْطِمٌ أَيْ مُتَكَلِّمٌ بَلِيغٌ
اَلسَّرْطَمُ [es-serṯam] (جَعْفَرٌ [caʹfer] vezninde) ve
اَلسِّرْطِمُ [es-sirṯim] (زِبْرِجٌ [zibric] vezninde) Uzun nesneye denir. Ve şol adama denir ki belîg ve fasîh olmakla kelâmı beyân ve fesâhat üzere edâ eder ola; yukâlu: رَجُلٌ سِرْطِمٌ أَيِ الْبَيِّنُ الْقَوْلِ فِي كَلَامِهِ Ve şol tenû-mend ve ʹazîmü’l-hilkat adama denir ki boğazı vâsiʹ ve serîʹü’l-belʹ ve ekûl ola; yukâlu: هُوَ سِرْطِمٌ أَيِ الْوَاسِعُ الْحَلْقِ السَّرِيعُ الْبَلْعِ مَعَ جِسْمٍ وَخَلْقٍ
اَلسَّرْطَمُ [es-serṯam] (ʹale’l-vezni’l-mezbûr) Uzun, tavîl maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı