eṡ-ṡimm ~ اَلصِّمُّ

Kamus-ı Muhit - الصم maddesi

اَلصِّمُّ [eṡ-ṡimm] (ṡâd’ın kesriyle) Bu dahi bahâdıra ve arslana denir.

اَلصَّمَمُ [eṡ-ṡamem] (fethateynle) ve

اَلصَّمُّ [eṡ-ṡamm] (idgâmla) Sağır olmak maʹnâsınadır, adama ve kulağa müsned olur; yukâlu: صَمَّ الرَّجُلُ يَصَمُّ بِفَتْحِهِمَا وَصَمِمَ بِإِظْهَارِ التَّضْعِيفِ نَادِرًا صَمًّا وَصَمَمًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا انْسَدَّتْ أُذُنُهُ وَثَقُلَ سَمْعُهُ وَكَذَا يُقَالُ صَمَّتِ الْأُذُنُ إِذَا انْسَدَّتْ Ve

صَمٌّ [ṡamm] Şîşenin ağzını tıkamak maʹnâsınadır; yukâlu: صَمَّ الْقَارُورَةَ إِذَا سَدَّهَا Ve taşla vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: صَمَّهُ بِحَجَرٍ إِذَا ضَرَبَهُ بِهِ Ve صَمُّ الصَّدَا [ṡammu’ṡ-ṡadâ] helâk olmaktan kinâyedir; yukâlu: صَمَّ صَدَاهُ أَيْ هَلَكَ Burada صَدَا [ṡadâ] mutlak savt maʹnâsınadır. Kezâlik ʹArabların “صَمَّتْ حَصَاةٌ بِدَمٍ” kavlleri cenkte kanın kesret üzere akmasından kinayedir, yaʹnî kan şol derecede çok aktı ki yere taş ilkâ olunsa yer üzere isâbet eylemeyip kana düşmekle sesi mesmûʹ olmaz; ve minhu kavlu İmri΄ilḵays: “صَمِّى ابْنَةَ الْجَبَلِ” أَوِ الْمُرَادُ اَلصَّدَى أَوِ الصَّخْرَةُ [Ve] صَدَى [ṡadâ] dağ semtlerinde ve kubbe içre münʹakis olan sese denir.

Vankulu Lugatı - الصم maddesi

اَلصِّمُّ [eṡ-ṡimm] (ṡâd’ın kesri ve mîm’in teşdîdiyle) Arslan ismlerindendir. Ve dâhiyeye dahi صِمٌّ [ṡimm] derler, âfet ve belâ maʹnâsına.

اَلصَّمُّ [eṡ-ṡamm] (ṡâd’ın fethi ve mîm’in teşdîdiyle) Şîşe ağzın berk etmek; tekûlu: صَمَمْتُ الْقَارُورَةَ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا شَدَدْتَهَا Ve

صَمٌّ [ṡamm] ʹAsâ ile vurmağa dahi derler; yukâlu: صَمَّهُ بِالْعَصَا أَيْ ضَرَبَهُ بِهَا Ve taşla vurmağa dahi derler; yukâlu: صَمَّهُ بِحَجَرٍ إِذَا ضَرَبَهُ بِهِ Ve

صَمٌّ [ṡamm] Helâk olmak maʹnâsına da gelir; yukâlu: صَمَّ صَدَاهُ أَيْ هَلَكَ Bu kelâm bed-duʹâ mahallinde zikr olunur, zîrâ bir kimse helâk oldukta âvâzı çıkmaz olur, âvâzın sedâsı işitilmek kanda kaldı. Ve ʹArabların “صَمَّتْ حَصَاةٌ بِدَمٍ” dedikleri kan ziyâde çok akmadan kinâyettir,yaʹnî “Kan şol kadar aktı ki yere taş bırakılsa âvâzı işitilmezdi, yere düşmeyip kan üzerine düştüğünden.” Ve bu maʹnâyı diledi İmru΄ulḵays: “صَمِّي ابْنَةَ الْجَبَلِ” dediği kavlinde. Ve baʹzılar إِبْنَةُ الْجَبَلِ den murâdı sedâdır dedi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı