اَلضَّنِيُّ [eḋ-ḋaniyy] (حَرِيٌّ [ḩariyy] vezninde) ve
اَلضَّنِي [eḋ-ḋanî] (yâ-yı muhaffefe ile حَرِي [ḩarî] vezninde) Vech-i mezkûr üzere olan hastaya denir; yukâlu: هُوَ ضَنِيٌّ وَضَنٍ
اَلضَّنِي [eḋ-ḋanî] (ḋâd’ın fethi ve nûn’un kesri ve meddiyle) Kezâlik marîz maʹnâsına; yukâlu: رَجُلٌ ضَنًى وَضَنٍ مِثْلُ حَرًى وَحَرٍ Ve حَرًى [ḩarâ] ḩâ΄-i mühmelenin fethiyle lâyık maʹnâsınadır; tekûlu: تَرَكْتُهُ ضَنًى وَضَنِيًا فَإِذَا قُلْتَ ضَنًى اِسْتَوَى فِيهِ الْمُذَكَّرُ وَالْمُؤَنَّثُ وَالْجَمْعُ لِأَنَّهُ مَصْدَرٌ فِي الْأَصْلِ وَإِذَا كَسَرْتَ النُّونَ ثَنَّيْتَ وَجَمَعْتَ كَمَا قُلْنَاهُ فِي حَرٍ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı