اَلضَّنَطُ [eḋ-ḋanaṯ] (fethateynle) Cünbüş ve neşât maʹnâsınadır. Ve çerviş yağına denir. Ve صَلَفٌ [ṡalef] maʹnâsınadır ki zarâfet iddiʹâsıyla dimâg ve nahvet izhârından ʹibârettir; yukâlu: مَا هَذَا الضَّنَطُ أَيِ الصَّلَفُ Ve bir adamın gövdesinin eti sımsıkı olmak maʹnâsınadır; yukâlu: ضَنِطَ الرَّجُلُ مِنَ اللَّحْمِ ضَنَطًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا اكْتَنَزَ
اَلضَّنْطُ [eḋ-ḋanṯ] (ḋâd’ın fethi ve nûn’un sükûnuyla) Darlık, ضِيقٌ [ḋîḵ] maʹnâsınadır. Ve bir ʹavret iki oynaş edinmek maʹnâsınadır; yukâlu: ضَنَطَتِ الْمَرْأَةُ ضَنْطًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا اتَّخَذَتْ صَدِيقَيْنِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı