eṯ-ṯuḩamet ~ اَلطُّحَمَةُ

Kamus-ı Muhit - الطحمة maddesi

اَلطُّحَمَةُ [eṯ-ṯuḩamet] (هُمَزَةٌ [humezet] vezninde) Çok develere denir. Ve cenk ve maʹrekesi şedîd olan bahâdıra denir ki birden şihâb gibi hamle edip aslâ rû-gerdân olmaya; yukâlu: هُوَ طَحْمَةٌ أَيْ شَدِيدُ الْعِرَاكِ

اَلطَّحْمَةُ [eṯ-ṯaḩmet] (ṯâ’nın harekât-ı selâsı ve ḩâ-yı mühmelenin sükûnuyla) Bir büyük ve çok nesnenin bir uğurdan yürüyüp gelen gömüne denir, çayın ve sel suyunun talazı ve gecenin birden âfâka çöküp basan karanlığı gibi; yukâlu: أَتَتْهُمْ طَحْمَةُ الْوَادِي أَوِ السَّيْلُ أَوِ اللَّيْلُ أَيْ دُفْعَتُهُ Ve cemâʹat maʹnâsınadır; yukâlu: طَرَقَتْهُمْ طَحْمَةٌ مِنَ النَّاسِ أَيْ جَمَاعَةٌ

Vankulu Lugatı - الطحمة maddesi

اَلطُّحَمَةُ [eṯ-ṯuḩamet] (ṯâ’nın zammı ve ḩâ’nın fethi ile هُمَزَة [humezet] vezni üzere) Ziyâde cenk eden kimse; yukâlu: رَجُلٌ طُحَمَةٌ أَيْ شَدِيدُ الْعِرَاكِ

اَلطَّحْمَةُ [eṯ-ṯaḩmet] (ṯâ’nın fethi ve ḩâ΄-i mühmelenin sükûnuyla) Defʹaten gelen büyük sel. Ve

طَحْمَةُ اللَّيْلِ [ṯaḩmetu’l-leyl] Gecenin defʹaten karanu olması. Ve

طَحْمَةٌ [ṯaḩmet] Cemâʹat maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: أَتَتْنَا طَحْمَةٌ مِنَ النَّاسِ أَيْ جَمَاعَةٌ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı