el-ʹânnet ~ اَلْعَانَّةُ

Kamus-ı Muhit - العانة maddesi

اَلْعَانَةُ [el-ʹânet] Kancık eşeğe denir; أَتَانٌ [etân] maʹnâsına. Ve yaban eşeği sürüsüne denir; cemʹi عُونٌ [ʹûn] gelir ʹayn’ın zammıyla. Ve kasıkta biten kıllara denir; yukâlu: حَلَقَ الْعَانَةَ أَيْ شَعَرَ الرَّكَبِ Şârih der ki kasığa da ıtlâk olunur; hattâ baʹzılar bunu hakîkat ʹadd etmiştir. Ve

عَانَةٌ [ʹânet] عَوَنَةٌ [ʹavenet] takdîrindedir ki vâv-ı meftûha iledir. Ve

عَانَةُ [ʹÂnet] Nehr-i Furât üzere bir kasaba adıdır, hamr-ı ʹÂniyye ona mensûblardır. Ve

عَانَةٌ [ʹÂnet] Bir niçe parlak kevâkibe ıtlâk olunur ki سُعُودٌ [Suʹûd]un aşağı tarafında vâkiʹlerdir.

Vankulu Lugatı - العانة maddesi

اَلْعَانَّةُ [el-ʹânnet] (nûn’un teşdîdiyle) Kezâlik vâhidi.Bu zikr olunan sâhib-i Ṡurâḩ’ın ahzine binâ΄endir, lâkin عَانَّةٌ [ʹânnet] عِنَانٌ [ʹinân]ın vâhidi olması nevʹ-i buʹdden hâlî değildir.Pes ʹibâret-i Cevherî’de وَالْعَانَّةُ أَيْضًا kavli evvel kelâma merbût olmak ensebdir, yaʹnî اَلْعَنَانُ السَّحَابُ وَالْعَانَّةُ أَيْضًا اَلسَّحَابُ maʹnâsına olmak üzere.

اَلْعَانَةُ [el-ʹânet] (ʹalâ-vezni اَلْحَالَة [el-ḩâlet]) Yaban hımârlarından bir sürü. Ve

عَانَةٌ [ʹânet] Kasık kılına dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı