el-ʹarez ~ اَلْعَرَزُ

Kamus-ı Muhit - العرز maddesi

اَلْعَرَزُ [el-ʹarez] (ʹayn’ın ve râ’nın fethiyle) ثُمَامٌ [šamp;umâm] dedikleri nebâtın hurde ve ince nevʹinden bir şecer adıdır. Gerçi ehl-i lügat bu resme zikr eylediler, lâkin musahhaftır, savâb olan ġayn-ı muʹceme ile olmaktır. Ve

عَرَزٌ [ʹarez] Masdar olur, bir nesne pekişip salâbetlenmek maʹnâsınadır; yukâlu: عَرِزَ الشَّيْءُ عَرَزًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا اشْتَدَّ وَصَلُبَ

اَلْعَرْزُ [el-ʹarz] (ʹayn’ın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Bir nesneyi ʹunf ve zor ile yerinden çekip çıkarmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَرَزَ الشَّيْءَ عَرْزًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا انْتَزَعَهُ اِنْتِزَاعًا عَنِيفًا Ve bir adama levm ve ʹitâb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: عَرَزَ فُلاَنًا إِذَا لاَمَهُ وَعَتَبَهُ Ve bir nesne galîz ve müştedd olmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَرَزَ الشَّيْءُ إِذَا اشْتَدَّ وَغَلُظَ Ve bir adama numûne göstermek için bir nesneyi avuçla alıp parmaklarını sıkarak mecmûʹunu göstermeyip bir mikdârını göstermek maʹnâsınadır; yukâlu: عَرَزَ لِفُلاَنٍ إِذَا قَبَضَ عَلَى شَيْءٍ فِي كَفِّهِ ضَامًّا عَلَيْهِ أَصَابِعَهُ يُرِيهِ مِنْهُ شَيْئًا لِيَنْظُرَ إِلَيْهِ وَلاَ يُرِيهِ كُلَّهُ Ve buruşup burtuşmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَرَزَ الشَّيْءُ إِذَا انْقَبَضَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı