اَلْبَلُوعُ [el-belûʹ] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Bol ve yayvan tencereye vasf olur; yukâlu: قِدْرٌ بَلُوعٌ أَيْ وَاسِعَةٌ Ve
اَلْبَالُوعَةُ [el-bâlûʹat] ve
اَلْبَلاَّعَةُ [el-bellâʹat] (عَلاَّمَةٌ [ʹallâmet] vezninde) ve
اَلْبِلُّوعَةُ [el-billûʹat] (bâ’nın kesri ve lâm-ı müşeddedenin fethiyle) Ağzı dar ve içerisi vâsiʹ kuyuya denir ki yağmur suyu makûlesi ona akmak için mahsûs hafr ederler; cemʹi بَوَالِيعُ ve بَلاَلِيعُ [belâlîʹ] gelir.
اَلْبَلُوعَةُ [el-belûʹat] (bâ’nın fethi ve lâm’ın zammı ve teşdîdiyle) Bi-maʹnâhâ ve’l-cemʹu اَلْبَلالِيعُ [el-belâlîʹ], bâ’nın fethi ve lâm-ı sâniyenin kesri ve meddiyle.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı