el-bely ~ اَلْبَلْيُ

Kamus-ı Muhit - البلي maddesi

اَلْبَلْيُ [el-bely] (جَرْيٌ [cery] vezninde) Nâka بَلِيَّةٌ [beliyyet] olmak maʹnâsınadır; yukâlu: بُلِيَتِ النَّاقَةُ عَلَى الْمَجْهُولِ بَلْيًا إِذَا جُعِلَتْ بَلِيَّةً

اَلْبِلْيُ [el-bily] ve

اَلْبِلْوُ [el-bilv] (bâ’ların kesriyle) Eski nesneye denir. Bu münâsebetle بِلْيُ الْأَسْفَارِ [bilyu’l-esfâr] ve بِلْوُ الْأَسْفَارِ [bilvu’l-esfâr] şol adama ıtlâk olunur ki onu mihen ü meşâkk-ı esfâr ve tecârib-i dehr-i devvâr yepritip fersûde kılmış ola; yukâlu: فُلَانٌ بِلْيُ أَسْفَارٍ وَبِلْوُهَا أَيْ بَلَاهُ الْهَمُّ وَالسَّفَرُ وَالتَّجَارِبُ Ve dâ΄imâ şerr ve şûr ile uğraşmakla şerr işlerde kavî ve tüvânâ kimseye بِلْيُ الشَّرِّ [bilyu’ş-şerr] ve بِلْوُ الشَّرِّ [bilvu’ş-şerr] ıtlâk olunur; yukâlu: هُوَ بِلْيُ شَرٍّ وَبِلْوُهُ أَيْ قَوِيٌّ عَلَيْهِ مُبْتَلًى بِهِ Ve devâbb ve mevâşî kısmını gereği gibi riʹâyet ve tîmârında mukîm olana بِلْيُ الْمَالِ [bilyu’l-mâl] ve بِلْوُ الْمَالِ [bilvu’l-mâl] ıtlâk olunur; cemʹi أَبْلَاءٌ [eblâ΄] gelir; yukâlu: هُوَ بِلْيٌ وَبِلْوٌ مِنْ أَبْلَاءِ الْمَالِ أَيْ قَيِّمٌ عَلَيْهِ

Vankulu Lugatı - البلي maddesi

اَلْبِلْيُ [el-bily] (bâ’nın kesri ve lâm’ın sükûnuyla) Bi-maʹnâhu; yukâlu: نَاقَةٌ بِلْوُ سَفَرٍ وَبِلْيُ سَفَرٍ لِلَّتِي قَدْ أَبْلَاهَا السَّفَرُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı