el-ʹulliyyet ~ اَلْعُلِّيَّةُ

Kamus-ı Muhit - العلية maddesi

اَلْعُلِّيَّةُ [el-ʹulliyyet] (ʹayn’ın zammı ve kesri ve lâm-ı meksûrenin ve yâ’nın teşdîdleriyle) Çardak taʹbîr olunan yüksek odaya denir; cemʹi عَلَالِي [ʹalâlî] gelir; tekûlu: قَعَدْنَا فِي الْعُلِّيَّةِ أَيِ الْغُرْفَةِ

اَلْعِلْيَةُ [el-ʹilyet] ve

اَلْعِلْيُ [el-ʹily] (ʹayn’ların kesriyle) Ecille vü eşrâf-ı nâsa denir; عَلِيٌّ [ʹaliyy] kelimesinin cemʹleridir ki غَنِيٌّ [ġaniyy] veznindedir; yukâlu: هُمْ عِلْيَةُ النَّاسِ وَعِلْيُهُمْ أَيْ جِلَّتُهُمْ

اَلْعِلِّيَّةُ [el-ʹilliyyet] (ʹayn’ın ve lâm-ı müşeddedenin kesriyle ve ʹayn zammıyla lügattır) Çardağa denir ki üst tabakada olur; cemʹi عَلَالِيٌّ [ʹalâliyy] gelir ʹayn’ın fethiyle; tekûlu: قَعَدْنَا فِي الْعِلِّيَّةِ أَيِ الْغُرْفَةِ Ve

عِلِّيَّةٌ [ʹilliyyet] ve

عُلِّيَّةٌ [ʹulliyyet] ve

عِلْيَةٌ [ʹilyet] (ʹayn’ın kesri ve lâm’ın sükûnu ve yâ’nın tahfîfiyle) ve

عِلِّيٌّ [ʹilliyy] (ʹayn’ın ve lâm-ı müşeddedinin kesriyle) ve

عُلِّيٌّ [ʹulliyy] (ʹayn’ın zammıyla ki bu ikide tâ΄ yoktur) ʹUlüvv ve şân ve şeref sâhibi kimselere vasf olur; yukâlu: هُوَ مِنْ عِلِّيَّةِ قَوْمِهِ وَعُلِّيَّتِهِمْ وَعِلْيَتِهِمْ وَعِلِّيِّهِمْ وَعُلِّيِّهِمْ أَيْ مِنْ أَهْلِ الْعُلُوِّ وَالشَّرَفِ وَالرِّفْعَةِ ve kavluhu taʹâlâ: ﴿كَلَّا إِنَّ كِتَابَ الْأَبْرَارِ لَفِي عِلِّيِّينَ﴾ اَلْوَاحِدُ عِلِّيٌّ كَسِكِّينٍ وَعِلِّيَّةٌ بِالْهَاءِ وَعُلِّيَّةٌ بِضَمِّ الْعَيْنِ أَوْ جَمْعٌ بِلَا وَاحِدٍ وَسَيُعَادُ فِي الْمُعْتَلِّ Mü΄ellifin burada îrâdı hemân lafzına riʹâyete mebnîdir.

Vankulu Lugatı - العلية maddesi

اَلْعِلْيَةُ [el-ʹilyet] (ʹayn’ın kesri ve lâm’ın sükûnuyla) عَلِيٌّ[ʹaliyy] kelimesinin cemʹi, şerîf ve refîʹ maʹnâsına, صَبِيٌّ [ṡabiyy] ile صِبْيَةٌ [ṡibyet] gibi.

اَلْعِلِّيَّةُ [el-ʹilliyyet] (ʹayn’ın ve lâm’ın kesri ve lâm’ın ve yâ’nın teşdîdiyle) Çardak, غُرْفَةٌ [ġurfet] maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı