el-ġurġuret ~ اَلْغُرْغُرَةُ

Kamus-ı Muhit - الغرغرة maddesi

اَلْغُرْغُرَةُ [el-ġurġuret] (ġayn’ların zammıyla) Bu dahi atın alnında olan beyâza denir, غُرَّةٌ [ġurret] gibi. Ve şerîf ve zî-şân adama ıtlâk olunur.

اَلْغَرْغَرَةُ [el-ġarġaret] (زَلْزَلَةٌ [zelzelet] vezninde) Suyu boğazda çalkamak maʹnâsınadır; yukâlu: غَرْغَرَ الرَّجُلُ إِذَا رَدَّدَ الْمَاءَ فِي حَلْقِهِ Ve boğuk boğuk seslenmek maʹnâsınadır; yukâlu: غَرْغَرَ الرَّجُلُ إِذَا صَاتَ مَعَهُ بَحَحٌ Ve tencere kaynarken zuhûr eden sese denir. Ve çehrede burnun kasabasını ve şişenin tepesini kesr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: غَرْغَرَ أَنْفَهُ إِذَا كَسَرَ قَصَبَهُ ve yukâlu: غَرْغَرَ الْقَارُورَةَ إِذَا كَسَرَ رَأْسَهَا Ve

غَرْغَرَةٌ [ġarġaret] Kursağa denir, حَوْصَلَةٌ [ḩavṡalat] maʹnâsına. Bu maʹnâda ġayn’ların zammıyla da lügattir. Ve

غَرْغَرَةٌ [ġarġaret] Çobanın âvâzından hikâye olur ki koyun sesine müşâbih âvâz ile çağırmasından ʹibârettir. Ve

غَرْغَرَةٌ [ġarġaret] Cân çekiştirmek maʹnâsınadır; yukâlu: غَرْغَرَ الرَّجُلُ إِذَا جَادَ بِنَفْسِهِ عِنْدَ الْمَوْتِ Ve boğazlamak maʹnâsınadır; yukâlu: غَرْغَرَهُ إِذَا ذَبَحَهُ Ve bir adamın boğazına mızrak sançmak maʹnâsınadır; yukâlu: غَرْغَرَهُ بِالسِّنَانِ إِذَا طَعَنَهُ فِي حَلْقِهِ Ve et kaynayıp pişer iken harıl harıl seslenmek maʹnâsınadır; yukâlu: غَرْغَرَ اللَّحْمُ إِذَا سُمِعَ لَهُ نَشِيشٌ عِنْدَ الصَّلْيِ

Vankulu Lugatı - الغرغرة maddesi

اَلْغُرْغُرَةُ [el-ġurġuret] (ġayn’ın zammı ve râ’nın sükûnu ve ġayn-ı sâniyenin kezâlik zammıyla) Atın alnında olan غُرَّةٌ [ġurret]idir. Ve şerîf olan kimseye de derler; yukâlu: رَجُلٌ غُرْغُرَةٌ أَيْ لَهُ شَرَفٌ

اَلْغَرْغَرَةُ [el-ġarġaret] (ġayn’ların fethi ve mâ-beyninde râ’nın sükûnuyla) Rûhun boğazda tereddüd etmesidir; ve yukâlu: اَلرَّاعِي يُغَرْغِرُ بِصَوْتِهِ أَيْ يُرَدِّدُهُ فِي حَلْقِهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı