el-ġirâret ~ اَلْغِرَارَةُ

Kamus-ı Muhit - الغرارة maddesi

اَلْغِرَارَةُ [el-ġirâret] (ġayn’ın kesriyle ki fethi câ΄iz değildir) Çuvala denir, جُوَالِقٌ [cuvâliḵ] maʹnâsına, lâkin kıldan örülmüş büyük çuvalda meşhûrdur ki tahrîfle harar taʹbîr olunur.

اَلْغَرَرُ [el-ġarer] (fethateynle) ve

اَلْغُرَّةُ [el-ġurret] (ġayn’ın zammıyla) ve

اَلْغَرَارَةُ [el-ġarâret] (خَسَارَةٌ [ḣasâret] vezninde) Bir atın yüzü sabâhu’l-hayrlı olmak, kezâlik bir adamın yüzü beyâz ve nûrânî olmak maʹnâsınadır; yukâlu: غَرَّ وَجْهُهُ يَغَرُّ بِالْفَتْحِ غَرَرًا وَغُرَّةً وَغَرَارَةً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا صَارَ ذَا غُرَّةٍ Ve bir nesne ağarmak maʹnâsınadır; yukâlu: غَرَّ الشَّيْءُ إِذَا ابْيَضَّ Ve

غَرَارَةٌ [ġarâret] Bir adam ahvâl ve umûr-ı dünyeviyyede tecribesiz, gâfil ve nâ-puhte olmak maʹnâsınadır; yuḵâlu: غَرَّ الرَّجُلُ وَغَرِرَتِ الْمَرْأَةُ غَرَارَةً مِنَ الْبَابِ الْمَزْبُورِ إِذَا صَارَ غِرًّا Ke-mâ se-yuzkeru.

Vankulu Lugatı - الغرارة maddesi

اَلْغِرَارَةُ [el-ġirâret] (ġayn’ın kesriyle) Zurûf kısmından غِرَارٌ [ġirâr] ki içine saman korlar. Cevherî eydür: Ben zann ederim ki bu muʹarreb ola.

اَلْغَرَارَةُ [el-ġarâret] (ġayn’ın fethiyle) Ahvâl bilmemek; yukâlu: غَرَّ يَغِرُّ غَرَارَةً مِنَ الْبَابِ الثَّانِي tekûlu: كَانَ ذَلِكَ فِي غَرَارَتِي وَحَدَاثَتِي أَيْ فِي غِرَّتِي

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı