اَلْفَجَرُ [el-fecer] (fethateynle) ʹAtâ΄ ve kerem ve cûd ve ihsâna ıtlâk olunur. Ve çok mâla ıtlâk olunur.
اَلْفَجْرُ [el-fecr] (زَجْرٌ [zecr] vezninde) ضَوْءُ الصَّبَاحِ [ḋav΄u’ṡ-ṡabâḩ] yaʹnî sabâh yerinin rûşenliğine denir ki sevâd-ı leylin âhirinde şemsin ufk-ı maşrıkta zâhir olan humretinden ʹibârettir, şafak taʹbîr olunur.
اَلْفَجَرُ [el-fecer] (fethateynle) Keremdir.Ve hayr ve ihsâna mâ΄il olmaktır.
اَلْفَجْرُ [el-fecr] (fâ’nın fethi ve cîm’in sükûnuyla) Su akıtmak; yukâlu: فَجَرْتُ الْمَاءَ أَفْجُرُهُ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ فَجْرًا Ve
فَجْرٌ [fecr] Gecenin âhirinde şol beyâzlıktır ki gecenin evvelinde olan شَفَقٌ [şefaḵ] mukâbildir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı