اَلْمَقْرَبَةُ [el-maḵrebet] (mîm’in fethi ve râ’nın harekât-ı selâsıyla) ve
اَلْقُرْبَةُ [el-ḵurbet] (ḵâf’ın zammıyla) ve
اَلْقُرُبَةُ [el-ḵurubet] (zammeteynle) ve
اَلْقُرْبَى [el-ḵurbâ] (بُشْرَى [buşrâ] vezninde) ve
اَلْقَرَابَةُ [el-ḵarâbet] (كَرَامَةٌ [kerâmet] vezninde) Rahim cihetiyle olan yakınlığa mahsûslardır. Şârihin beyânına göre bunlar fi’l-asl masdarlardır, baʹdehu ism olarak istiʹmâl olundular; tekûlu: بَيْنِي وَبَيْنَهُ مَقْرَبَةٌ وَقُرْبَةٌ وَقُرْبَى وَقَرَابَةٌ فَهُوَ قَرِيبِي وَذُو قُرْبَتِي وَذُو قَرَابَتِي وَلاَ تَقُلْ قَرَابَتِي أَيْ بِدُونِ “ذُو”
اَلْقَرْبَانُ [el-ḵarbân] ve
اَلْقَرْبَى [el-ḵarbâ] (ḵâf’ın fethiyle ve râ’nın sükûnuyla ikisinde dahi) Dolmağa karîb olan nesne; yukâlu: قَدَحٌ قَرْبَانٌ وَجُمْجُمَةٌ قَرْبَى وَقَدَحَانِ قَرْبَايَانِ Ve جُمْجُمَةٌ [cumcumet] cîm’lerin zammıyla ağaçtan olan çanak ve baş kafâsı, kâse-i ser maʹnâsına.
اَلْقُرْبَى [el-ḵurbâ] (ḵâf’ın zammı ve râ’nın sükûnu ve elifin kasrıyla) ve
اَلْمَقْرُبَةُ [el-maḵrubet] ve
اَلْمَقْرَبَةُ [el-maḵrebet] (mîm’in fethi ve râ’nın zammı ve fethiyle) ve
اَلْقُرْبَةُ [el-ḵurbet] ve
اَلْقُرُبَةُ [el-ḵurubet] ( kezâlik râ’nın sükûnu ve zammıyla) Bi-maʹnâ: اَلْقَرَابَة
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı