اَلْقَرْدَحَةُ [el-ḵardaḩat] (دَحْرَجَةٌ [daḩrecet] vezninde) Bir kimse kendiden matlûb olan şey΄i ikrâr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: قَرْدَحَ الرَّجُلُ إِذَا أَقَرَّ بِمَا يُطْلَبُ مِنْهُ Ve tezellül eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: قَرْدَحَ الرَّجُلُ إِذَا تَذَلَّلَ
اَلْقُرْدُوحَةُ [el-ḵurdûḩat] ve
اَلْقُرْدُحَةُ [el-ḵurduḩat] (ḵâf’ların ve dâl’ların zammıyla) Şol cevz tarzında yumruca kemiğe denir ki bülûga mukârib olan oğlanın boğazı çukurunda zuhûr eder; yukâlu: رَاهَقَ الْغُلاَمُ فَبَدَتْ قُرْدُوحَتُهُ وَقُرْدُحَتُهُ أَيِ الْعَظْمُ كَالْجَوْزَةِ تَظْهَرُ فِي حَلْقِ الْمُرَاهِقِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı