اَلْأَكْسَحُ [el-eksaḩ] (أَحْمَرُ [aḩmer] vezninde) ve
اَلْكَسْحَانُ [el-kesḩân] (سَكْرَانُ [sekrân] vezninde) Ve
اَلْكَسِيحُ [el-kesîḩ] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve
اَلْكُسَيْحُ [el-kuseyḩ] (زُبَيْرٌ [zubeyr] vezninde) Eli çolak yâhûd ayağı kötürüm olan kişiye denir. Ve
أَكْسَحُ [eksaḩ] Topala ve aksağa denir. Cemʹi كُسْحَانٌ [kusḩân] gelir, kâf’ın zammıyla. Ve
كَسِيحٌ [kesîḩ] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ʹÂciz kimseye denir.
اَلْكُسْحَانُ [el-kusḩân] (kâf’ın zammı ve sîn’in sükûnuyla) أَكْسَحُ [eksaḩ]ın cemʹidir. Ve fi’l-hadîsi: “اَلصَّدَقَةُ مَالُ الْكُسْحَانِ وَالْعُورَانِ” Ve عُورَانٌ [ʹûrân] dahi أَعْوَرُ [aʹver]in cemʹidir, gözsüz kimse demektir, yaʹnî mâl-ı sadakaya müstahak olanlar bunlardır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı