el-lussân ~ اَللُّسَّانُ

Kamus-ı Muhit - اللسان maddesi

اَللُّسَّانُ [el-lussân] (تُبَّانٌ [tubbân] vezninde ʹalâ-kavlin غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Bir nevʹ otluk ismidir ki huşûnetli olur, lisânu’s-sevr nebâtına şebîhtir, lisânu’s-sevr değildir. İnsânın ve devenin lisânlarına ʹârız olan evcâʹa devâ-yı nâfiʹ ve hafakân ve harâret-i miʹde ve kulâʹ ve emrâz-ı feme müfîddir.

اَللِّسَانُ [el-lisân] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Dile denir, مِقْوَلٌ [miḵvel] maʹnâsına, Fârisîde zebân derler; müzekkerdir, mü΄ennes dahi olur, te΄nîsi جَارِحَةٌ [câriḩat] yâhûd آلَةُ قَوْلٍ [âletu ḵavl] olduğu tasavvuruyladır; cemʹi أَلْسِنَةٌ [elsinet] gelir, أَشْرِبَةٌ [eşribet] gibi ve أَلْسُنٌ [elsun] gelir, أَفْلُسٌ [eflus] gibi ve لُسْنٌ [lusn] gelir lâm’ın zammı ve sîn’in sükûnuyla ki zammeteynden muhaffeftir; ve kavluhum فُلَانٌ يَنْطِقُ بِلِسَانِ اللهِ أَيْ بِحُجَّتِهِ وَكَلَامِهِ Ve

لِسَانٌ [lisân] Lügat maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: لِكُلِّ قَوْمٍ لِسَانٌ أَيْ لُغَةٌ Ve gönderilen habere ıtlâk olunur; tekûlu: أَتَانِي مِنْهُ لِسَانٌ أَيْ رِسَالَةٌ Ve

لِسَانُ الْقَوْمِ [lisânu’l-ḵavm] Cümle tarafından mütekellim olan adama ıtlâk olunur; yukâlu: هُوَ لِسَانُ قَوْمِهِ أَيِ الْمُتَكَلِّمُ عَنْهُمْ Ve zahr-ı Kûfe’de bir arzın ismidir. Ve Minḵar kabîlesinden bir şâʹir ve fâris adıdır. Ve

لِسَانُ الْمِيزَانِ [lisânu’l-mîzân] Terazi diline ıtlâk olunur; yukâlu: إِسْتَوَى لِسَانُ الْمِيزَانِ أَيْ عَذَبَتُهُ Ve

لِسَانُ النَّارِ [lisânu’n-nâr] Âteşin şuʹlesinin ucuna denir ki zebâne taʹbîr olunur

Vankulu Lugatı - اللسان maddesi

اَللِّسَانُ [el-lisân] (lâm’ın kesriyle) Şol ʹuzvdur ki tekellüm onunla olur. Ve gâh olur لِسَانٌ [lisân] kelimeden ʹibâret olur. Ve bir iʹtibârla mü΄ennes olur şol kimse ki onu müzekker kıldı, cemʹinde ثَلَاثَةُ أَلْسِنَةٍ dedi, حِمَارٌ [ḩimâr]la أَحْمِرَةٌ [aḩmiret] gibi. Ve şol kimse ki mü΄ennes kıldı, ثَلَاثُ أَلْسُنٍ dedi,ذِرَاعٌ [žirâʹ]la أَذْرُعٌ [ežruʹ] gibi, zîrâ فِعَالٌ [fiʹâl] vezni üzerine olanda أَفْعُلٌ [efʹul] vezni üzere cemʹ olunmak kıyâstır, gerek müzekker gerek mü΄ennes olsun. Ve

لِسَانٌ [lisân] Şol kimseye dahi derler ki bir cemâʹatin cânibinden mütekellim ola. ve

لِسَانٌ [lisân] Terâzû diline dahi derler; yukâlu: لِسَانُ الْمِيزَانِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı