el-lef΄ ~ اَللَّفْءُ

Kamus-ı Muhit - اللفء maddesi

اللَّفْءُ [el-lef΄] (lâm’ın fethi ve fâ’nın sükûnuyla) ve

اللَّفَاءُ [el-lefâ΄] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Bir nesnenin kabuğunu sıyırıp soymak maʹnâsınadır; yukâlu: لَفَأَ الْعُودَ لَفْئًا وَلَفَاءً مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا قَشَرَهُ وَكَشَطَهُ Ve vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَفَأَهُ إِذَا ضَرَبَهُ Ve redd eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: لَفَأَهُ إِذَا رَدَّهُ Ve bir kimseyi ʹazîmet eylediği semt ve vechesinden döndermek maʹnâsınadır; yukâlu: لَفَأَهُ أَيْ عَدَلَهُ عَنْ وَجْهِهِ Ve fasl u gıybet eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: لَفَأَهُ أَيِ اغْتَابَهُ Ve bir kimsenin hak ve matlûbunu bi’t-tamâm vermek, ʹalâ-kavlin hak ve matlûbundan az vermek maʹnâsınadır; yukâlu: لَفَأَهُ حَقَّهُ إِذَا أَعْطَاهُ حَقَّهُ كُلَّهُ أَوْ أَقَلَّ مِنْ حَقِّهِ

Vankulu Lugatı - اللفء maddesi

اَللَّفْءُ [el-lef΄] (lâm’ın fethi ve fâ’nın sükûnuyla) Ağaç kabın soymak; yukâlu: لَفَأْتُ الْعُودَ أَيْ قَشَرْتُهُ ve yukâlu: لَفَأَتِ الرِّيحُ السَّحَابَ عَنْ وَجْهِ السَّمَاءِ ve tekûlu eyzan: لَفَأْتُ اللَّحْمَ عَنِ الْعَظْمِ إِذَا جَلَفْتَهُ عَنْهُ وَقَشَرْتَهُ Ve bi-maʹnâ اَلضَّرْب ʹalâ-mâ se-yecî΄u.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı