el-lummet ~ اَللُّمَّةُ

Kamus-ı Muhit - اللمة maddesi

اَللُّمَّةُ [el-lummet] (lâm’ın zammıyla) Yâr ve sâhib ve hem-deme denir yâhûd hem-sefer olan yâr ve refîke denir. Ve bir adamın mûnis ve elûfu olan nesneye ve kimseye denir; müfred ve cemʹe ıtlâk olunur; tekûlu: هُوَ وَهُمْ لُمَّتِي أَيْ صَاحِبِي أَوْ أَصْحَابِي فِي السَّفَرِ وَمُونِسِي

اَللِّمَّةُ [el-limmet] (lâm’ın kesriyle) Tokmak darbından yayılıp dağılmış kazık tepesine denir. Ve kulak yumuşağından aşağı sarkan saça denir; cemʹi لِمَمٌ [limem] gelir عِنَبٌ [ʹineb] vezninde ve لِمَامٌ [limâm] gelir lâm’ın kesriyle.

اَللُّمَةُ [el-lumet] (lâm’ın zammı ve mîm’in tahfîfiyle) Bir nesnenin misl ve müşâkil ve muvâfıkına denir; ve minhu kavlu ʹÖmer radıyallâhu ʹanhu: “وَقَدْ زُوِّجَتْ شَابَّةً شَيْخًا فَقَتَلَتْهُ أَيُّهَا النَّاسُ لِيَنْكِحِ الرَّجُلُ لُمَتَهُ مِنَ النِّسَاءِ وَلِتَنْكشحِ الْمَرْأَةُ لُمَتَهَا مِنَ الرِّجَالِ” أَيْ شَكْلَهُ وَمِثْلَهُ Ve bunun aslı لُؤَمٌ idi âhirinde olan hâ΄ vasatından mahzûf olan hemzeden ʹivazdır.

اَللَّمَّةُ [el-lemmet] (lâm’ın fethiyle) Cinn dokunmaktan olan çarpıklığa denir; yukâlu: أَصَابَتْهُ مِنَ الْجِنِّ لَمَّةٌ أَيْ مَسٌّ أَوْ قَلِيلٌ Ve şiddet maʹnâsınadır.

Vankulu Lugatı - اللمة maddesi

اَللِّمَّةُ [el-limmet] (lâm’ın kesriyle) Şol baştan inen saçtır ki kulakta olan küpe yerinden tecâvüz kıla. Ve kaçan omuzlara inse ona جُمَّةٌ [cummet] derler, cîm’in zammı ile.

اَللُّمَةُ [el-lumet] (lâm’ın zammı ve mîm’in tahfîfi ile) Bir nesnenin misli ve münâsibi; yukâlu: لِيَتَزَوَّجَ الرَّجُلُ مِنَ النِّسَاءِ لُمَتَهُ أَيْ شَكْلَهُ وَمُنَاسِبَهُ Ve لُمَةٌ [lumet]in âhirinde olan hâ, vasatından hazf olunan hemzeden ʹıvazdır.

اَللَّمَّةُ [el-lemmet] (lâm’ın fethiyle) Şey΄-i kalîl ve bir nesneye el değirmek; yukâlu: أَصَابَتْ فُلَانًا مِنَ الْجِنِّ لَمَّةٌ يَعْنِي أَثَرًا مِنْهُمْ Ve

لَمَّةٌ [lemmet] Hâdise-i dehr ve şiddet-i rûzigâr maʹnâsına da gelir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı