اَلْمَجْلِسُ [el-meclis] (lâm’ın kesriyle) ve
اَلْمَجْلِسَةُ [el-mecliset] (ism-i mekândır) Oturacak yere denir.
اَلْجُلُوسُ [el-culûs] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve
اَلْمَجْلَسُ [el-mecles] (مَقْعَدٌ [maḵʹad] vezninde) Oturmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَلَسَ الرَّجُلُ جُلُوسًا وَمَجْلَسًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا قَعَدَ Ve kuʹûd ile beynlerinde olan makâle قُعُودٌ [ḵuʹûd] faslında zikr olundu. Ve mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre asl جَلْسٌ [cels] arzın galîz olan yerine mevzûʹdur, baʹdehu gılzat sebebiyle Necd bilâdı Cels ile müsemmâ oldu ve o münâsebetle arz-ı mezkûrede oturmak baʹdehu mutlakan oturmakta istiʹmâl olundu.
اَلْمَجْلِسُ [el-meclis] (mîm’in fethiyle ve lâm’ın kesriyle) Cülûs edecek yer.
اَلْمَجْلَسُ [el-mecles] (mîm’in ve lâm’ın fethiyle) Masdardır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı