اَلْمِرْوَدُ [el-mirved] (مِنْبَرٌ [minber] vezninde) Sürme mîline denir, sürme-dândan sürme arayacak âlettir. Ve at gemlerinde deverân eden demire denir ki suluk olacaktır. Ve makaranın demir iğine denir ki onun üzerinde deverân eder.
اَلْإِرْوَادُ [el-irvâd] (hemzenin kesriyle) ve
اَلْمُرْوَدُ [el-murved] (مُكْرَمٌ [mukrem] vezninde) ve
اَلْمَرْوَدُ [el-merved] مَخْرَجٌ [maḣrec] vezninde ki masdarlardır, bir işi rıfk ve te΄ennîyle âhestece tutmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَرْوَدَ فِي السَّيْرِ إِرْوَادًا وَمُرْوَدًا وَمَرْوَدًا إِذَا رَفَقَ
اَلْمُرُودُ [el-murûd] ve
اَلْمُرُودَةُ [el-murûdet] (mîm’lerin zammıyla) ve
اَلْمَرَادَةُ [el-merâdet] (mîm’in fethiyle) عُتُوٌّ [ʹutuvv] ve tugyânda mukaddim ve mütesebbit ve ʹinâd ve ʹisyânın gâyet ve kemâline bâlig olmak maʹnâsınadır ki beyne’t-tugât müteferrid ve mümtâz olur; yukâlu: مَرَدَ الرَّجُلُ وَمَرُدَ مُرُودًا وَمُرُودَةً وَمَرَادَةً مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالْخَامِسِ إِذَا أَقْدَمَ وَعَتَا أَوْ بَلَغَ الْغَايَةَ الَّتِي بِهَا يَخْرُجُ مِنْ جُمْلَةِ مَا عَلَيْهِ ذَلِكَ الصِّنْفُ
اَلْمِرْوَدُ [el-mirved] (mîm’in kesriyle) Mîl ki onunla sürme çekerler. Ve şol demir ki uyan licâmında hareket eder. Ve bekrenin içinde olan demir ki bekre onun üzerine döner.
اَلْمُرُودُ [el-murûd] (zammeteynle) Bir nesneye mümâreset edip dürüşmek.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı