اَلْمُرَوَّقُ [el-murevvaḵ] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) Revâklı ve şîrvânlı eve denir; yukâlu: بَيْتٌ مُرَوَّقٌ أَيْ لَهُ رِوَاقٌ
اَلْمُرُوقُ [el-murûḵ] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Ok nişânın öte cânibine geçip çıkmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَرَقَ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ مُرُوقًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا خَرَجَ مِنَ الْجَانِبِ الْآخَرِ Ve
مُرُوقٌ [murûḵ] Sünbülenin kılçıklarına denir; müfredi مُرْقٌ [murḵ]tur mîm’in zammıyla.
اَلْمُرَوَّقُ [el-murevvaḵ] (mîm’in zammı ve vâv’ın fethi ve teşdîdiyle) Şol evdir ki onda perde çekilmiş ola.
اَلْمُرُوقُ [el-murûḵ] (zammeteynle) Çıkmak, hurûc maʹnâsına; yukâlu: مَرَقَ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ مُرُوقًا أَيْ خَرَجَ مِنَ الْجَانِبِ الْآخَرِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı