el-mezâret ~ اَلْمَزَارَةُ

Kamus-ı Muhit - المزارة maddesi

اَلْمَزَارَةُ [el-mezâret] (كَرَامَةٌ [kerâmet] vezninde) Bir adam مَزِيرٌ [mezîr] olmak maʹnâsınadır ki zikr olundu; yukâlu: مَزُرَ الرَّجُلُ مَزَارَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ إِذَا صَارَ مَزِيرًا Ve meyve pekişmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَزُرَ الثَّمَرُ إِذَا اسْتَحْكَمَ

اَلْمُزَارَّةُ [el-muzârret] (teşdîd-i râ’yla fi’l-asl مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) Bir adamı kavrayıp ısırmak maʹnâsınadır, müşâreket için dahi olur; yukâlu: زَارَّهُ إِذَا عَاضَّهُ

Vankulu Lugatı - المزارة maddesi

اَلْمَزَارَةُ [el-mezâret] (mîm’in fethiyle) Bahâdır olmak; yukâlu: مَزُرَ فُلَانٌ مَزَارَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ

اَلْمُزَارَّةُ [el-muzârret] (mîm’in zammıyla ve râ’nın teşdîdiyle) Isırışmak.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı