اَلْمَكُولُ [el-mekûl] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) İçinde مَكْلَةٌ [meklet] dediği su olan kuyuya denir; cemʹi مُكُلٌ [mukul] gelir, كُتُبٌ [kutub] vezninde. Ve şol kuyuya denir ki suyu az olmakla etrâftan azca azca irkilip bir mikdârca dibinde müctemiʹ ola; yukâlu: بِئْرٌ مَكُولٌ إِذَا قَلَّ مَاؤُهَا فَاسْتَجَمَّ حَتَّى اجْتَمَعَ الْمَاءُ فِي أَسْفَلِهَا
اَلْمُكُولُ [el-mukûl] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Kuyunun dibinde مَكْلَةٌ [meklet] dediği su olmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَكَلَتِ الْبِئْرُ مَكُولًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا كَانَتْ بِهَا مَكْلَةً
اَلْمَكُولُ [el-mekûl] (mîm’in fethi vekâf’ın zammı ve meddiyle) Suyu azın azın cemʹ olan kuyu.
اَلْمُكُولُ [el-mukûl] (zammeteynle) Kuyunun suyu az olup vasatında kalîlen kalîlen cemʹ olmak; yukâlu: مَكِلَتِ الْبِئْرُ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا قَلَّ مَاؤُهَا وَاجْتَمَعَ فِي وَسَطِهَا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı