اَلْمُلَأَّمُ [el-mule΄΄em] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) Zırhlı ve cevşenli adama denir; yukâlu: رَجُلٌ مُلَأَّمٌ أَيْ مُدَرَّعٌ
اَلْمَلْأَمَانُ [el-mel΄emân] (mîm’in ve hemzenin fethiyle) ve
اَلْمَلْأَمُ [el-mel΄em] (مَقْعَدٌ [maḵʹad] vezninde) ve
اَللَّأْمَانُ [el-le΄mân] (lâm’ın fethi ve zammıyla) Bi’t-tabʹ lü΄m ve denâ΄etle muttasıf kimseye denir; yukâlu: يَا مَلْأَمَانُ وَيَا مَلْأَمُ وَيَا لَأْمَانُ وَلُؤْمَانُ أَيْ يَا لَئِيمُ
اَلْمِلْأَمُ [el-mil΄em] (مِنْبَرٌ [minber] vezninde) ve
اَلْمِلْآمُ [el-mil΄âm] (مِصْبَاحٌ [miṡbâḩ] vezninde) لَئِيمٌ [le΄îm] olanları maʹzûr tutup yaʹnî lü΄mlerini birer ʹözr ve bahâne ile üzerlerinden defʹ ile vikâye eder olan adama denir; yukâlu: هُوَ مَلْأَمٌ وَمِلْأَمٌ وَمِلْآمٌ أَيْ يُعْذِرُ اللِّئَامَ
اَلْمُلَأَّمُ [el-mule΄΄em] (mîm’in zammı ve hemzenin fethi ve teşdîdiyle) Zırh giyen kimse.
اَلْمِلْأَمُ [el-mil΄em] (vezn-i mezbûr üzere hemzenin kasrıyla) Bi-maʹnâhu. Ve Ebû Zeyd eyitti: مِلْأَمٌ [mil΄em] le΄îmleri maʹzûr tutan kimsedir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı