اَلْمُنَزَّعُ [el-munazzaʹ] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) Gereği gibi yerinden koparılıp çekilmiş nesneye denir; yukâlu: ثُمَامٌ مُنَزَّعٌ أَيْ مَنْزُوعٌ شُدِّدَ مُبَالَغَةً
اَلْمِنْزَعُ [el-minzaʹ] (مِنْبَرٌ [minber] vezninde) Menzil okuna denir; yukâlu: رَمَاهُ بِالْمِنْزَعِ أَيْ بِالسَّهْمِ الَّذِي يُنْتَزَعُ بِهِ
اَلْمُنَزَّعُ [el-munezzaʹ] (mîm’in zammı ve zâ’nın fethi ve teşdîdiyle) Çok koparılan nesne; yukâlu: ثُمَامٌ مُنَزَّعٌ شُدِّدَ لِلْكَثْرَةِ Ve ثُمَامٌ [šamp;umâm] šamp;â-i müsellesenin zammıyla bir zaʹîf otun ismidir.
اَلْمِنْزَعُ [el-minzaʹ] (mîm’in kesri ve zâ’nın fethiyle) Ok, وَتَرٌ [veter] maʹnâsına.
اَلْمَنْزَعُ [el-menzaʹ] ve
اَلْمَنْزَعَةُ [el-menzeʹat] (mîm’in ve zâ’nın fethiyle) Şol nesnedir ki kişi ona mürâcaʹat eder, re΄y ve tedbîri ve sâ΄ir ahvâli cihetinden; yekûlûne: “وَاللَّهِ لَتَعْلَمُنَّ أَيُّنَا أَضْعَفُ مَنْزَعَةً” Kisâ΄î rivâyeti üzere. Ve Ḣaşşâf-ı Aʹrâbî مِنْزَعَةٌ dedi mîm’in kesriyle, İbnu’s-Sikkît rivâyeti üzere; ve yukâlu: فُلَانٌ قَرِيبُ الْمَنْزَعَةِ أَيْ قَرِيبُ الْهِمَّةِ Ve
مَنْزَعَةٌ [menzeʹat] Şarâbın inkıtâʹ hâlinde olan lezzetine dahi derler; yukâlu: شَرَابٌ طَيِّبُ الْمَنْزَعَةِ أَيْ طَيِّبُ مَقْطَعِ الشُّرْبِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı