اَلْمَنْقَبُ [el-menḵab] (مَقْعَدٌ [maḵʹad] vezninde) ve
اَلْمَنْقَبَةُ [el-menḵabet] (hâ’yla) ve
اَلنُّقْبُ [en-nuḵb] (nûn’un zammıyla) Bunlar da dağ yoluna denir. Ve
مَنْقَبٌ [menḵab] Göbeğe denir, سُرَّةٌ [surret] maʹnâsına; ʹalâ-kavlin göbeğin ön tarafına denir. Ve dürüşt ve haşin olan sarp yola denir.
اَلْمِنْقَبَةُ [el-minḵabet] (mîm’in kesriyle ve ḵâf’ın fethiyle) Şol demirdir ki onunla bir nesne delinir. Ve
نَقْبٌ [naḵb] Bezi نُقْبَةٌ [nuḵbet] kılmağa derler. Ve
نُقْبَةٌ [nuḵbet] (nûn’un zammıyla) Şol ayak donuna derler ki ağsız ola, nitekim zikr olunur inşâ΄allâhu taʹâlâ.
اَلْمَنْقَبَةُ [el-menḵabet] (mîm’in ve ḵâf’ın fethiyle) Delmek maʹnâsına. Ve مَثْلَبَةٌ [mešamp;lebet]in zıddı maʹnâsına dahi gelir. Ve مَثْلَبَةٌ [mešamp;lebet] yaramaz sıfatlara derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı