اَلنُّبُسُ [en-nubus] (zammeteynle) أَنْبَسُ [enbes] lafzından cemʹdir, nâtıkûn ve müsriʹûn maʹnâlarınadır. Şârih der ki mü΄ellif gerçi maʹnâ-yı evvelde sürʹati tekellüme takyîd eyledi, lâkin نُبُسٌ [nubus] yalnız tekellüm ve yalnız sürʹat maʹnâsına olduğu ümmehât-ı sâ΄irede müsebbettir.
اَلنَّبْسُ [en-nebs] (حَبْسٌ [ḩabs] vezninde) ve
اَلنُّبْسَةُ [en-nubset] (nûn’un zammıyla) Mecliste sürʹat edip söz söylemek maʹnâsınadır. Ve deprenmek maʹnâsınadır. Bu maʹnâlarda ekserî nefy makâmında istiʹmâl olunur; yukâlu: مَا نَبَسَ فُلاَنٌ بِالْمَجْلِسِ نَبْسًا وَنُبْسَةً مِنَ الْبَابِ الثَّانِي أَيْ مَا تَكَلَمَّ فَأَسْرَعَ ve yukâlu: مَا نَبَسَ أَيْ مَا تَحَرَّكَ
اَلنَّبْسُ [en-nebs] (nûn’un fethi ve bâ’nın sükûnuyla) Tekellüm etmek maʹnâsına, nefyde istiʹmâli ekserdir; yukâlu: مَا نَبَسَ بِكَلِمَةٍ إِذَا لَمْ يَتَكَلَّمْ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı