اَلْجَرَيَانُ [el-cereyân] (fetehâtla) ve
اَلْجِرْيَةُ [el-ciryet] (cîm’in kesriyle) Akmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَرَى الْمَاءُ وَنَحْوُهُ يَجْرِي جَرْيًا وَجَرَيَانًا وَجِرْيَةً إِذَا سَالَ Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre “ج،ر،ي” mâddesi sürʹatle mürûr ve güzerân eylemeğe mevzûʹdur, maʹânî-i sâ΄ire ondan me΄hûzdur. Ve
جَرْيٌ [cery] ve
جِرَاءٌ [cirâ΄] (cîm’in kesriyle) At ve sâ΄ir dâbbe seğirtmek maʹnâsınadır; yukâlu: جَرَى الْفَرَسُ وَنَحْوُهُ جَرْيًا وَجِرَاءً
اَلْجَرَاءُ [el-cerâ΄] (cîm’in fethiyle) Bi-maʹnâhâ kezâlik; yukâlu: جَارِيَةٌ بَيِّنَةُ الْجَرَايَةِ وَالْجِرَاءِ وَالْجَرَاءِ Ve minhu kavluhum: كَانَ ذَلِكَ فِي اَيَّامِ جَرَاءِهَا أَيْ صِبَاهَا Ve
جَرَاءٌ [cerâ΄] Musâhib olmak maʹnâsına dahi gelir, ʹalâ-mâ se-yecî΄u inşâallâhu taʹâlâ.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı