Şârih der ki سُجُودٌ [sucûd] fi’l-asl maʹnâ-yı mezbûra mevzûʹdur, rükn-i namâz olan سُجُودٌ [sucûd] ıtlâkât-ı şerʹiyyedendir, zîrâ zemîne vazʹ-ı cebheden aʹzam huzûʹ ve meskenet olmaz. İntehâ. Ve
سُجُودٌ [sucûd] Ayak üzere sütûn gibi dik durmak maʹnâsına olmakla zıdd olur; yukâlu: سَجَدَ الرَّجُلُ إِذَا انْتَصَبَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı