سَمُّورَةُ [Semmûret] (تَنُّورَةٌ [tennûret] vezninde) ve
سَمُّرَةُ [Semmuret] (vâv’sız) Celâliḵa tâ΄ifesinin şehrleri ismidir ki onda sâkin olurlar idi.
اَلسُّمْرَةُ [es-sumret] (sîn’in zammı ve mîm’in sükûnuyla) Elvândan beyâz ile sevâd beyninde bir menziledir ki makbûldür, Fârisîde siyeh-çerde dedikleridir ki Türkîde buğday enlilik ve kara yağızlık taʹbîr olunur. İnsânda husûsan dil-berânda şîrîn levn-i dil-nişîndir. Ve
سُمْرَةٌ [sumret] Masdar olur, kara yağız olmak maʹnâsınadır; yukâlu: سَمُرَ الْوَلَدُ وَسَمِرَ سُمْرَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ وَالرَّابِعِ إِذَا كَانَ أَسْمَرَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı