Şuheyd ~ شُهَيْدٌ

Kamus-ı Muhit - شهيد maddesi

شُهَيْدٌ [Şuheyd] (زُبَيْرٌ [zubeyr] vezninde) Esâmîdendir: eş-Şeyh ez-Zâhid ʹÖmer b. Saʹd b. Şuheyd, emîr-i Ḩimṡ idi. Ve Aḩmed b. ʹAbdulmelik b. Şuheyd edîb-i meşhûrdur, Ḵurṯubiyyu’l-aṡldır, Ḩânûtu’l-ʹAṯṯâr nâm kitâbın mü΄ellifidir.

شَهِيدٌ [şehîd] Şehâdet husûsunda emîn ve mevsûkun-bih olan kimseye denir. Ve

شَهِيدٌ [şehîd] Esmâ-i hüsnâdandır, ʹilminden aslâ bir nesne gâ΄ib olmayıp mecmûʹ-ı eşyâ΄ ʹilminde hâzır olan zât-ı ecell ü aʹlânın ism-i şerîfidir: ﴿واللهُ شَهِيدٌ﴾ لاَ يَغِيبُ عَنْ عِلْمِهِ شَيْءٌ Ve

شَهِيدٌ [şehîd] ʹÖrf-i şerʹde fî sebîlillâh maktûl olana ıtlâk olunur; faʹîl bi-maʹnâ mefʹûl ve bi-maʹnâ fâʹildir. Ve ona شَهِيدٌ [şehîd] ıtlâkı gasline yâhûd nakline melâ΄ike-i rahmet hâzır olduklarına mebnîdir yâhûd Hak celle ve ʹalâ ve melâ΄ikeleri onun cennet ile münaʹʹam olması husûsunda şâhid olduklarına mebnîdir yâhûd yevm-i kıyâmette ümem-i hâliye-i sâlife hakkında istişhâd olunan zevâttan olduğu içindir yâhûd şâhide üzere yaʹnî müte΄essiren arz üzere sâkıt olduğu için yâhûd gûyâ ki vefât etmeyip huzûr-ı ilâhîde hâzır ve zinde olduğu için yâhûd ʹalem-i mülk ü melekûtu müşâhede eylediğine mebnîdir. Ve شَهِيدٌ [şehîd] cemʹi شُهَدَاءُ [şuhedâ΄] gelir, كُرَمَاءُ [kuremâ΄] vezninde.

Vankulu Lugatı - شهيد maddesi

اَلشَّهِيدُ [eş-şehîd] (şîn’in fethi ve hâ’nın kesriyle) Şehâdet edici. Ve

شَهِيدٌ [şehîd] Fî sebîlillâh katl olunan kimseye dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı