اَلشَّمِيمُ [eş-şemîm] (şîn’in fethi ve mîm’in kesri ve meddiyle) Kezâlik koklamak; tekûlu: شَمِمْتُ الشَّيْءَ أَشَمُّهُ شَمًّا وَشَمِيمًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ Ve Ebû ʹUbeyde eyitti: Bâb-ı evvelden dahi lügattir. Ve
شَمِيمٌ [şemîm] Mürtefiʹ maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: قَتَبٌ شَمِيمٌ أَيْ مُرْتَفِعٌ Ve قَتَبٌ [ḵateb] deve pâlânına derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı