Ḵirim ~ قِرِمٌ

Kamus-ı Muhit - قرم maddesi

قِرِمٌ [Ḵirim] (إِبِلٌ [ibil] vezninde yâhûd زُبَيْرٌ [zubeyr] vezninde) Bir belde-i maʹrûf adıdır. Murâd Baḩr-i Siyâh sâhilinde Ḵırım ülkesidir ki sâbıkan Tatar Ḣân hükûmet-gâhı idi, hallasahallâhu taʹâlâ ʹan yedi men istevlâ ʹaleyhâ.

اَلْقَرْمُ [el-ḵarm] (صَرْمٌ [ṡarm] vezninde) Bir nesnenin kabuğunu gidermek maʹnâsınadır; yukâlu: قَرَمَهُ قَرْمًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا قَشَرَهُ Ve sövmek maʹnâsınadır; yukâlu: قَرَمَ فُلَانًا إِذَا سَبَّهُ Ve ekl eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: قَرَمَ الطَّعَامَ إِذَا أَكَلَهُ Ve

قَرْمٌ [ḵarm] ve

قُرُومٌ [ḵurûm] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve

مَقْرَمٌ [maḵrem] (مَقْعَدٌ [maḵʹad] vezninde) ve

قَرَمَانٌ [ḵaremân] (fetehâtla) Memeden kesilip ibtidâ ot yemeğe başlayan hayvân ot yemek, ʹalâ-kavlin fersiz zaʹîf zaʹîf yemek maʹnâsınadır; yukâlu: قَرَمَ الْبَعِيرُ قَرْمًا وَقُرُومًا وَمَقْرَمًا وَقَرَمَانًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا تَنَاوَلَ الْحَشِيشَ وَذَلِكَ فِي أَوَّلِ أَكْلِهِ أَوْ هُوَ أَكْلٌ ضَعِيفٌ Ve

قَرْمٌ [ḵarm] Habs eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: قَرَمَ فُلَانًا إِذَا حَبَسَهُ Ve devenin burnundan ayırmayarak biraz deri kesip yine yerine yapıştırmak yâhûd burnundan yukarıca yerden kesmek tâ ki yular geçirecek yere düşmekle yular onun üzerine gelip râm ve zebûn eyleye. Baʹzılar dedi ki onu nişân ve ʹalâmet için ederler ve o nişâna de قَرْمٌ [ḵarm] derler; yukâlu: قَرَمَ الْبَعِيرَ إِذَا قَطَعَ مِنْ أَنْفِهِ جِلْدَةً لَا تَبِينُ وَجَمَعَهَا عَلَيْهِ أَوْ قَطَعَ جِلْدَةً مِنْ فَوْقِ خَطْمِهِ لِيَقَعَ عَلَى الْمَوْضِعِ الْخِطَامِ لِيَذِلَّ أَوْ إِنَّمَا تَكُونُ هَذِهِ لِلسِّمَةِ وَذَلِكَ السِّمَةُ تُسَمَّى بِذَلِكَ أَيْضًا Ve

قَرْمٌ [ḵarm] Kumar okları üzere olan nişâna denir.

Vankulu Lugatı - قرم maddesi

اَلْقَرْمُ [el-ḵarm] (ḵâf’ın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Kezâlik döl için hıfz olunup kullanılmayan deve. Ve bu sebebden halkın ulusu olup muʹazzez ve mükerrem olan kimseye قَرْمٌ مُقَرَّمٌ dediler, zikr olunan deveye teşbîhen. Ve ammâ hadîs-i şerîfte ki “كَالْبَعِيرِ الْأَقْرَمِ” vâkiʹ olmuştur, o lügat-i mechûledir. Ve

قَرْمٌ [ḵarm] Sabî yâhûd oğlan ibtidâ eklinde zaʹf üzere ekl etmektir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı