أَسِيرٌ [Esîr] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve
أُسَيْرٌ [Useyr] (زُبَيْرٌ [zubeyr] vezninde) ve
أُسَيْرَةٌ [Useyret] (جُهَيْنَةُ [cuheynet] vezninde) Esâmî-i ricâldendir.
اَلْأَسِيرُ [el-esîr] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Tutsağa denir, أَخِيذٌ [aḣîž] maʹnâsına, gerek bağlı olsun ve gerek olmasın. Fi’l-asl إِسَارٌ [isâr] ile bağlı olan tutsağa denip baʹdehu tevsîʹ olundu. Ve hâssaten bağlı olanına denir, مُقَيَّدٌ [muḵayyed] maʹnâsına. Ve mahbûs ve mescûna ıtlâk olunur. Cemʹi أُسَرَاءُ [userâ΄] gelir, أُمَرَاءُ [umerâ΄] vezninde ve أُسَارَى [usârâ] gelir سُكَارَى [sukârâ] vezninde ve أَسَارَى [esârâ] gelir hemzenin fethiyle خَبَاطَى [ḣabâṯâ] vezninde ve أَسْرَى [esrâ] gelir مَرْضَى [merḋâ] ve قَتْلَى [ḵatlâ] vezninde. Ve
أَسِيرٌ [esîr] Birbirine sarmaşmış nebâta ıtlâk olunur; yukâlu: نَبَاتٌ أَسِيرٌ أَيْ مُلْتَفٌّ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı