Kamus-ı Muhit - الإجلاب maddesi

اَلإِجْلاَبُ [el-iclâb] (hemzenin kesriyle) Nâs gırîv ve feryâd ve şamâta eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْلَبَ الْقَوْمُ بِمَعْنَى جَلَبُوا Ve vücûh-ı kesb ü kâra dürüşmek ve kazanç tarîkına çabalamak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْلَبَ الرَّجُلُ لِأَهْلِهِ اِذَا كَسَبَ وَطَلَبَ وَاحْتَالَ Ve ata zecr ve âzâr ile haykırmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْلَبَ عَلَى الْفَرَسِ اِذَا زَجَرَهُ Ve kan kurumak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْلَبَ الدَّمُ اِذَا يَبِسَ Ve bir kimseyi şerr ü mazarrat vaʹîdiyle tahvîf eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْلَبَ فُلاَنًا اِذَا تَوَعَّدَهُ بِشَرٍّ Ve cemâʹat cemʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْلَبَ الرَّجُلُ اِذَا جَمَعَ الْجَمْعَ Ve deve havutunun hatabına yaş deri kaplayıp üzerinde kurutmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْلَبَ قَتَبَهُ أَيْ غَشَّاهُ بِالْجِلْدِ الرَّطْبِ حَتَّى يَبِسَ Ve yardım eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْلَبَ فُلاَنًا أَيْ أَعَانَهُ Ve birikmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْلَبَ الْقَوْمُ اِذَا تَجَمَّعُوا Ve heykel ve pâzû-bend makûlesini meşin içre vazʹ eylemek maʹnâsınadır ki murâd üzerine meşin kaplamaktır, niteki baʹzı at gerdanına takılan nüshalarameşin kaplayıp dikerler. Ve

إِجْلاَبٌ [iclâb] Bir kimsenin nâkaları erkek köşek doğurmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْلَبَ فُلاَنٌ أَيْ وَلَدَتْ إِبِلُهُ ذُكُورًا

Vankulu Lugatı - الإجلاب maddesi

اَلْإِجْلَابُ [el-iclâb] Bi-maʹnâhu. Ve at ziyâde seğirtmek için haykırmağa dahi derler; yukâlu: أَجْلَبَ عَلَيْهِ Ve deve pâlânına deri kaplamağa dahi derler; yukâlu: أَجْلَبَ قَتَبَهُ غَشَّاهُ بِالْجُلْبَةِ Ve bir kimsenin devesi erkek doğurmağa dahi derler, zîrâ erkek veledi celb edip satmağa iletirler, nitekim dişi doğurdukta أَحْلَبَ الرَّجُلُ derler, bi’l-ḩâ΄i’l-mühmele. Ve iʹânet etmeğe dahi derler; yukâlu: أَجْلَبَهُ أَيْ أَعَانَهُ Ve ictimâʹa da derler; yukâlu: أَجْلَبُوا عَلَيْهِ إِذَا اجْتَمَعُوا وَتَأَلَّبُوا مِثْلُ أَحْلَبُوا بِالْحَاءِ الْمُهْمَلَةِ Ve

إِجْلَابٌ [iclâb] Yara üzerine deri bitmeğe dahi derler, onulmak zamânında; yukâlu: أَجْلَبَ الْجُرْحُ