اَلْإِجْزَازُ [el-iczâz] (hemzenin kesriyle) Hurmânın kesim vakti gelip çatmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجَزَّ النَّخْلُ إِذَا حَانَ لَهَا أَنْ يُجَزَّ Teʹnîs zamîri نَخْلَةٌ [naḣlet] te΄vîline mebnîdir. Ve hurmâ kurumak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجَزَّ التَّمْرُ إِذَا يَبِسَ Ve bir adamın koyun ve keçilerinin kırkım vakti gelip çatmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجَزَّ الْقَوْمُ إِذَا حَانَ جُزَازُ غَنَمِهِمْ Ve bir adam bir adama koyun ve keçi kırkıntısını vermek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجَزَّ الرَّجُلَ إِذَا جَعَلَ لَهُ جِزَّةَ الشَّاةِ Ve pîr-i fânî olan adamın vefâtı yaklaşmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَجَزَّ الشَّيْخُ إِذَا حَانَ لَهُ أَنْ يَمُوتَ
اَلْإِجْزَازُ [el-iczâz] (hemzenin kesriyle) Dermek zamânı karîb olmak; yukâlu: أَجَزَّ النَّخْلُ وَالْبُرُّ وَالْغَنَمُ أَيْ حَانَ لَهَا أَنْ يُجَزَّ Ve kavmin terekesi derilmeğe karîb olmağa da derler; yukâlu: أَجَزَّ الْقَوْمُ إِذَا أَجَزَّتْ غَنَمُهُمْ Ve hurmâ kurumak maʹnâsına da gelir; yukâlu: أَجَزَّ التَّمْرُ إِذَا يَبِسَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı