اَلْإِخْقِيقُ [el-iḣḵîḵ] (ḵâf’la إِزْمِيلٌ [izmîl] vezninde) ve
اَلْأُخْقُوقُ [el-uḣḵûḵ] (أُسْبُوعٌ [usbûʹ] vezninde) Yerde olan yarığa ve deliğe denir; cemʹi أَخَاقِيقُ [eḣâḵîḵ] gelir.
اَلْأُخْقُوقُ [el-uḣḵûḵ] (hemzenin ve ḵâf’ın zammı ile) لُخْقُوقٌ [luḣḵûḵ]ta lügattır. Ve لُخْقُوقٌ [luḣḵûḵ] yerde olan yarığa ve deliğe derler. Ve fi’l-hadîsi: “فَوَقَصَتْ بِهِ نَاقَتُهُ فِي أَخَاقِيقِ جِرْذَانٍ” أَيْ فِي شُقُوقِ الْأَرْضِ Ve وَقْصٌ [vaḵṡ] ḵâf’la ve ṡâd-ı mühmele ile davar sâhibini zedelemek. Ve جِرْذَانٌ [ciržân] cîm’le ve râ-i mühmele ile yaban fâreleridir. Ve Aṡmaʹî أُخْقُوقٌ [uḣḵûḵ]a inkâr edip لُخْقُوقٌ [luḣḵûḵ]tur dedi, lâm’la.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı