اَلْأَرَامِلُ [el-erâmil] (hemzenin fethi ve mîm’in kesri ile) Miskîn olanlardır, ricâlden ve nisâdan İbnu’s-Sikkît rivâyeti üzere. Mezbûr eyitti: Mezbûrlara أَرَامِلُ [erâmil] derler eger içlerinde nisâ yok ise de. Ve İbnu’s-Sikkît eyitti: أَرْمَلَةٌ [ermelet] Duʹafâdan bir cemâʹate dahi ıtlâk olunur; yukâlu: جَاءَتْ أَرْمَلَةٌ مِنْ نِسَاءٍ وَرِجَالٍ مُحْتَاجِينَ Ve mezbûr eyitti: Ricâl-ı muhtâcîne ki duʹafâ olalar أَرْمَلَةٌ [ermelet] derler egerçi onların içinde nisâ tâ΄ifesinden kimse olmasa. Ve
أَرْمَلُ [ermel] Yağmuru az olan yıla dahi derler; yukâlu: عَامٌ أَرْمَلُ إِذَا كَانَ قَلِيلَ الْمَطَرِ Ve
رَمْلَاءُ [remlâ΄] Kezâlik yağmuru az olan seneye derler; yukâlu: سَنَةٌ رَمْلَاءُ Ve bu İbnu’s-Sikkît rivâyeti üzeredir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı